Aslını sordum ama bana bunun düşmanları tarafından itibarını sarsmak için uydurulmuş bir yalandan ibaret olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أنا كنت مُنزعجاً. ذهبت إليه ، قال ليّ أنها كذبة أختلقت من قبل أعداءه لتشويه صورته. |
Pusuyu senin itibarını sarsmak için kullanma düşüncesi dahiceydi. | Open Subtitles | فكرتها فى استخدام كمين لتشويه سمعتك كان عبقريًا |
Tanığın itibarını sarsmak için evine kokain yerleştirdi. | Open Subtitles | لقد زرعت المخدرات للشاهد ضدها لتشويه سمعته |
Satine'in otoritesini sarsmak için bir planım var. | Open Subtitles | لدي خطة لاضعاف ساتين |
Her kim benim mevkiimi sarsmak için Koll'u manipüle ettiyse hala dışarıda. | Open Subtitles | من التلاعب ب (كول) لاضعاف موقفي لا يزال موجود |
İtibarını sarsmak için FBI'ın uydurması diyenler de var ama eşini aldattığını söyleyenler de. | Open Subtitles | حسنًا، بعض الناس يقولون قد نشرت تلك القصة FBIأن الـ لتشويه سمعته، |
Sadece itibarımı sarsmak için bunu yapıyor. | Open Subtitles | إنه فقط يسعى لتشويه سمعتي |