"satışını" - Traduction Turc en Arabe

    • بيع
        
    • مبيعات
        
    • لبيع
        
    • وبيع
        
    Birkaç yıl çiftçilere, çok yüksek pazarlama maliyetleri ve sınırlı başarı ile doğrudan sigorta satışını denedik. TED حاولنا لبعض السنوات بيع وثائق التأمين للمزارعين مباشرةً بتكاليف تسويق مرتفعة جدًا ونجاح محدود جدًا
    Lastik tekerleklerin satışını yasaklamaya da yetkili değildik. Open Subtitles و لم يكن لأدارتنا سلطة ايقاف عمليات بيع الأطارات مطاطيه
    "Bilmenizi isteriz ki, Beth Israel Mezarlığı'nın satışını takiben..." Open Subtitles نود ان نخبرك انه بعد بيع مقابر بيث اسرائيل
    Bu Arjantinliler, üç gün içinde 91 milyon Dolarlık bir kokain satışını görüşecekler. Open Subtitles وهؤلاء الارجنتينيين قد عقدوا مبيعات بنحو 91 مليون دولار من الكوكايين في ثلاثة ايام
    Bir adamın şirketinin satışını üstlendim ve bütün ücretim sonuca bağlı. Open Subtitles لقد حصلت لتوي لبيع لشركة احدهم و اتعابي كلها تستند للوحدات
    Metamfetamin imal ve satışını durdurmak en yüksek önceliklerimizden biri. Open Subtitles القضاء على صناعة وبيع الميثنفيتامين اصبح اهم اولوياتنا.
    Gerçekten de, kilisenin çörek satışını gözden geçirme fikri oluşturdu. Open Subtitles حقاً ، هو فقط يضع فكرة بيع خبز الكنيسة في منظوره الصحيح
    Son satışını yapmak üzere. Çikolata almaya giriyor. Open Subtitles على وشك إجراء آخر بيع له على كوكب الأرض تأتي لشراء عصا حلوى هل تصدق هذا ؟
    Benim çocukların meme satışını durdurmaktansa onlara bir alternatif sunacağım. Open Subtitles حسناً، لكي أجعلَ فتياني يتوقفونَ عن بيع المخدرات عليَ أن أُعطيهم البديل
    Belediye golf sahasının satışını onaylamış. Open Subtitles وافقت البلدية على بيع ملعب الجولف لـ سامر كانيون
    Çin hükümeti, İngilizlerin Çin'deki afyon satışını durdurmuştu da ondan. Open Subtitles ...لأن الحكومة الصينية منعت البريطانيين من بيع الأفيون في الصين
    Villanın satışını böyle halletmemiz ne güzel oldu. Open Subtitles ستكون طريقة جميلة لختم بيع الفيلا، أليس كذلك؟
    Takı satışını kılıf olarak kullanarak eşiniz reçeteli ilaç satıyormuş. Open Subtitles كانت تستخدم تجارة بيع المجوهرات كتغطية لقد كانت زوجتكَ تتعامل ببيع العقاقير
    Rahmetli babamın mirası olan Bass Sanayi'nin olası satışını engellemeye çalışıyorum. Open Subtitles أحاول منع بيع محتمل لصناعات باس أرث أبي المتوفى
    Ben Bass Sanayi'nin satışını engellemek istiyorum, sen geçmişindeki Ben'i hapishaneden çıkarmak istiyorsun. Open Subtitles أريد منع بيع شركات باس وأنت تريدين إخراج بين من السجن
    Dayanıklı ve dirençliydiniz ve İran'a uranyum satışını durdurdunuz. Open Subtitles و تمكنتُ من ايقاف بيع اليورانيوم إلى إيران
    Her yıl Ticaret Odası kitap satışını da yönetmiştir. Open Subtitles وكانت الرئيسة المنفذه لحفل بيع الكتب كل عام
    Kocanı göremeyeceksin çünkü kermes satışını organize ediyor olacaksın. Open Subtitles لن تري زوجك بعد الآن لانك ستنظمين بيع المخبوزات
    Ve bu takımınız gibi yüksek kaliteli malları alabilin diye de ilacın satışını teşfik ediyorsunuz? Open Subtitles وكان لديك حافز ل حماية مبيعات من هذا المخدر حتى تتمكن من الاستمرار في تحمل ارتفاع تلك البنود، مثل البدلة الخاص بك؟
    - İşler iyi gidiyor. -Zithromax satışını bitirdiysen ne olmuş? Open Subtitles أرقام مبيعات تتصاعد مبيعاتك من الزيثروماكس تتزايد , ليس بالأمر الكبير
    Kamu önünde beni kışkırtıyordun çünkü tartışmamız kitabının satışını yükseltiyordu. Open Subtitles كنتِ تستفزينني لنخوض عداءاً علنياً لترفعي مبيعات كتبكِ.
    Eski Sovyet nakliyesinden kurtarılan 6 kutu satışını ayarlıyordu. Open Subtitles كان يرتب لبيع 6 حاويات مأخوذة من طائرة سوفياتية قديمة
    Otobüs gezilerini ve kurabiye satışını seviyordum, rezil bir pankart da salladım, ama futbol biraz... Open Subtitles كنت أحب الرحلات وبيع الخبز وأكون على الاغلفه،ولكن كره القدم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus