- Satıcıya ver sonra marangozların mahallesinde bir ev kirala. | Open Subtitles | - إدفع للبائع وبعد ذلك إستأجر بيت في حي النجارين |
Ve adam Satıcıya "sadece alta ihtiyacım var" diyor. | Open Subtitles | و الرجل يقول للبائع أنني بحاجة للجزء السفلي و المرأة تقول أنني بحاجة للجزء العلوي |
Bir dükkândan plağı satın aldım şarkıyı bulabilmek için Satıcıya müziği mırıldanmıştım çünkü adını bilmiyordum. | Open Subtitles | ذهبت لأشتري إسطوانة الموسيقى من محل الإسطوانات, وأنا كان لا بد أن أُهمهم اللحن للبائع لأنني لم أعرف إسمها. |
Şimdi lanet Satıcıya gidelim. | Open Subtitles | هيا بنا؛ لنجعل ذلك التاجر الوضيع يسدّد ثمنها |
Böylesi en iyisi. Satıcıya yalan söylemek zorunda da kalmazsın. | Open Subtitles | ذلك سيكون الأفضل، ولكن سيكون عليك أن تكذب على البائع |
Asıl kalkanı ise bir Satıcıya 100 dükaya sattı. | Open Subtitles | بينما باع الدرع الأصلي لبائع لقاء مائة عملة ذهبيّة |
Onun yerine Satıcıya gidip biraz broşür alalım. | Open Subtitles | دعونا نبحث عن وكلاء التعاقدات ولنحصل على بعض النشرات |
Eğer biri böyle bir iş ile ilgilenecek olursa mobil bir Satıcıya bağlanmaları gerekirdi. | Open Subtitles | لو كان هناك شخص مُهتم بمثل هذه الصفقة، فلابدّ أنّ يكون على إتّصال بتاجر مسروقاتٍ مُتنقل، |
Tek numara, sıfır kullanmadan ve Satıcıya kapalı bir zarfla teslim ederler. | Open Subtitles | رقم واحد, بدون أصفار, ثم يرفقونه للبائع داخل مغلف. |
Ama sonra da alıcı Satıcıya bir ücret ödemelidir. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك المشتري يجب أن يدفع للبائع رسوم |
Satıcıya bahsettiğimiz resimleri gönderdim. | Open Subtitles | لكنني أرسلت الصور التي تحدثنا عنها للبائع |
Satıcıya ne yazdığıa bak. | Open Subtitles | إنظري ما الذي كتبتهُ للبائع |
Satıcıya ellerini tarif ettim. | Open Subtitles | وصفت يديك للبائع. |
Şimdi lanet Satıcıya gidelim. | Open Subtitles | هيا بنا؛ لنجعل ذلك التاجر الوضيع يسدّد ثمنها |
Buradaki her hangi bir adam için aynısı olabilirdi tarladaki çiftçiye, sokaktaki Satıcıya, hatta bir krala. | Open Subtitles | سيكون نفس الاحساس لأيّ رجل هنا - المزارع في الحقل , التاجر في الشارع، حتى لملك. |
Müşteriye malı, Satıcıya da parayı götürüyor. | Open Subtitles | يأخذ الكوكايين للمشتري... ويسلم النقود إلى التاجر، إنه وسيط التاجر لا يتعامل مع المخدرات مباشرةً |
Ve eğer çalışıyorsa, Satıcıya parayı transfer ederler, ve alıcıya kardt bilgilerini gönderir. | TED | و عندها، يقوم بتمرير المال إلى البائع و تفاصيل بطاقة الائتمان المسروقة إلى المشتري. |
Lütfen. Müşterinin Satıcıya bu kadar baskı uyguladığını ilk defa görüyorum. | Open Subtitles | انها المره الاولي التي يرضي فيها العميل البائع |
Müşteri asla Satıcıya kaç parası olduğunu söylememeli. | Open Subtitles | لاينبغي المشتري ان يخبر البائع بما عنده بتاتا |
Yabancı bir Satıcıya ait kayıt yok. | Open Subtitles | لايوجد تسجيل لبائع خارجي |
Şimdi Satıcıya gidebilir miyiz? | Open Subtitles | هل نذهب الى وكلاء التعاقدات الان؟ |
Biz kimliğini tespit Eğertoplu Raul ile enjekte edildi ki, o zaman kravat mümkün olabilir geri belirli bir Satıcıya ve sonra diler için Onu satın alan bir kişi ... yani, onun katil. | Open Subtitles | اذا عرفنا هوية الهروين الذي تم حقن راول به, لأستطعنا أن نربطه بتاجر مخدرات معين يختص بالتجارة به من ثم من خلال تاجر المخدرات هذا نصل لشخص قد قام بشرائه منه... |