Amerika'nın her yerinde her eczanede satılıyordu. | Open Subtitles | مازال يباع في كل صيدلية من صيدليات امريكا. |
Çok ucuza satılıyordu bu yüzden bende aldım. | Open Subtitles | كان يباع بسعر رخيص جدا, لذلك اشتريتها |
Her ay satılıyordu. | Open Subtitles | روبي مان : في كل شهر يباع له |
Çoğu satılıyordu ama eğer organ transferi için ihtiyacı olan biriyle kan grupları ve doku örnekleri uyuşuyorsa onu bana getiriyorlardı, ellerine kalp çiziliyordu. | Open Subtitles | يبيعون معظمهم لكن إذا تطابق نسيجهم الخلوي و فصيلة الدم مع إحتياج شخص ما لزرع عضو |
Bütün marketlerde yalnızca şeker satılıyordu senin tüm istediğin bir elmaydı. | Open Subtitles | وكانوا لا يبيعون سوى الحلوى في المتاجر وكل ما أردته أنت كان تفاحة |
Trenin neresinde yemek satılıyordu? | Open Subtitles | وأين قد يبيعون الطعام على القطار؟ |
Hurdacıdaki Ralstow'da satılıyordu. | Open Subtitles | كانو يبيعونها عند رالزتو في الات الممر. |
Hurdacıdaki Ralstow'da satılıyordu. | Open Subtitles | كانو يبيعونها عند رالزتو في الات الممر. |