Heinze ağaçtan yapılmış şeyleri satmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | مالذي هنا يكون من قطع منزلها ؟ هاينز كان يحاول بيع بعض الاشياء الخشبيه |
Denizci kurşun geçirmez yeleği mi satmaya çalışıyordu? | Open Subtitles | هل كان يحاول بيع سترات واقيه خاصه بالبحريه؟ |
Juice, Meksika'ya bedavaya geçebilmek için kulüp hakkında bilgi satmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | (جوس) كان يحاول بيع أسرار النادي مقابل طريق آمن للمكسيك |
Bu işe başladığım zamanda, yani 25 yıl önce ona sattığım o güzelim Edward Hopper tablosunu satmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول بيع لوحة (إدوار هوبر) الجميلة جداً التي في الواقع قمت ببيعها له منذ 25 سنة في بداية عملي |
Rakip bir şirkete ticaret sırlarını satmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول أن يبيع أسراراً تجارية إلى منافس |
Adam bana sigorta poliçesi satmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | الرجل كان يحاول أن يبيع تأمين |