özgürlük için savaşıyorsun, Sana sonuçsuz ve sorumluluksuz bir sözgürlük sunuyorum. | Open Subtitles | إنّك تقاتل للحريّة، وأنا أعرض عليك حريّة بلا عاقبة ولا مسؤوليّة. |
Çünkü sen iyi insanlardan birisin, Jon dürüstlerin tarafında savaşıyorsun. | Open Subtitles | لأنك من الاشخاص الجيدين، يا جون وأنت تقاتل لجانب الصالحين |
Ya kendinden çok daha önemli bir fikir için savaşıyorsun ya da kendin için savaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت إما ان تقاتل من أجل فكرة اكبر منك أو أنت تقاتل من أجل نفسك |
Yani, dev gibi bir kurabiye için savaşıyorsun ve ormanda bir browni var. | Open Subtitles | اذن انت تحارب لأجل قطعة حلوي عملاقة بينما هناك كعكة كاملة في الغابة |
Arthur, sen hiç var olmayacak bir dünya için savaşıyorsun. | Open Subtitles | أرثر,أنت تحارب لإرادة لن تتواجد أبداً أبداً |
Hayır, öyle düşünüyorsun çünkü binlerce yıldır tek başına savaşıyorsun. | Open Subtitles | لا، أنتِ تفكرين هكذا لأنكِ كنتِ تقاتلين وحيدة لآلاف السنين |
Yani gizlice suçla savaşıyorsun, öyle mi, Tosh? | Open Subtitles | إذن فأنتِ تحاربين الجريمة بشكل سري ، صحيح يا توش ؟ |
Varlığımızın doğasına karşı koyup, bununla savaşıyorsun. Ama bu sonsuza kadar süremez D. | Open Subtitles | أنت تكافح من أجل مقاومه طبيعتنا لكنك لا تستطيع ذلك إلى الأبد,دي |
Kesinlikle.savaşıyorsun,eben si..... | Open Subtitles | بكل تأكيد , تقاتل من اجل الحصول على المركز الأول |
Ben bu duvarların onuru için savaşırken, sen kaçmak için savaşıyorsun! | Open Subtitles | أنا أقاتل لتشريف هذه الجدران، بينما تقاتل أنت لمغادرتها |
Neden son demlerini yaşadıklarını anlayınca bize düşman kesilecek bir ırkın tarafında savaşıyorsun? | Open Subtitles | لم تقاتل من أجل فصيلة هالكة سيطاردونا إن علموا أن جنسهم سينقرض؟ |
Madem herkes bencil ve aptalsa sen neden onlar için savaşıyorsun? | Open Subtitles | إذا كان الجميع حمقى أنانيين فلمَ تقاتل لأجلهم ؟ |
Ya kendinden çok daha önemli bir fikir için savaşıyorsun ya da kendin için savaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت إما يقاتلون من أجل فكرة هو أكبر مما كنت، أو كنت تقاتل من أجل نفسك. |
Yalnızsın kendi ırkınla ,kendinle savaşıyorsun. | Open Subtitles | اعنى , أنت بمفردك تقاتل ضد جنسك , ضد نفسك |
Hiçbirimizin gözlüksüz göremeyeceği bir şeytan gücüyle savaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحارب قوى الشر التي لا يمكن لأحد منّا رؤيتها بدون نظارة شمسية |
Neden şeytanla hep yanlış zamanda savaşıyorsun? | Open Subtitles | لماذا يجب عليك أن تحارب الشر في الوقت الغير مناسب |
Ne kadar zamandır kötülükle savaşıyorsun? | Open Subtitles | كم مضى و أنت تحارب الشر ؟ أنا بدأت للتو , و لكن لدى بعض الحركات |
Ne olduğumu biliyorsan yalvarman gereken yerde neden savaşıyorsun? | Open Subtitles | إن كنتِ تعلمين من أكون, لمَ تقاتلين عندما يجب أن تكونين متوسلة؟ |
Ne uğruna savaşıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تحاولين حمايته ؟ لأي شئ تقاتلين ؟ |
Korktuğunda, savaşıyorsun. | Open Subtitles | حتى لا تشعري بالخوف بعد ذلك. عندما تشعرين بالخوف، تحاربين. |
Benim için savaşıyorsun. O benim için hiç savaşmadı. | Open Subtitles | أنت تكافح من أجلي هو لن يكافح لأجلي أبداً |
Neden bu kadar çok savaşıyorsun, Earl? | Open Subtitles | لماذا تقاوم وبشده يا آرل ؟ |
Sen arenada savaşıyorsun ama ben savaşmıyorum. | Open Subtitles | إذا أنتَ تُقاتل فى الساحة و أنا لا. |
İşim için mi savaşıyorsun? | Open Subtitles | تُكافح من أجل وظيفتي؟ |
- Ne kadar süredir kurdunla savaşıyorsun? | Open Subtitles | كم من المدة التي كنت تتقاتل فيها مع ذئبك ؟ |
Asıl soru şu sen ne için savaşıyorsun? | Open Subtitles | إن السؤالَ ماذا تُكافحُ من أجله؟ |