Dünyamızı savunmak için bir birliktelik sağlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول خلق تحالف للدفاع عن العالم بأكمله |
Üzerimizde mont bile yok. Bence içeri girip kendimizi savunmak için bir yol bulalım. | Open Subtitles | إنّنا حتى لا نملك معاطف، أرى أن ندخل و نتبيّن سبيلاً للدفاع عن أنفسنا. |
İlkel ormanda adamları savunmak için bir şey var. | Open Subtitles | هو شيء واحد للدفاع عن الرجال الغابة البدائية. |
Şerefimi savunmak için bir avuç takım elbiseli kuklaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى بعض المحاميين لأدافع عن نفسي. |
Bu toplantılara katılamadığım için ne dediğini bilmiyorum ama kendimi savunmak için bir şans istiyorum. | Open Subtitles | أجهل ما قالته، لأني لست مطلّع على هذه النقاشات، لكن أريد الفرصة لأدافع عن نفسي. |
Belki de onun kendini savunmak için bir yöntemi vardır. | Open Subtitles | ربما لديها بعض الوسائل للدفاع عن نفسها |
Kendini savunmak için bir şey söylemek istiyor musun? | Open Subtitles | هل هنالك ما تود قوله للدفاع عن نفسك؟ |
Tehdit olan Savaş Dünyası şimdi insanoğlu için bir umut gezegeninizi savunmak için bir silah. | Open Subtitles | التهديد الذى سببه "مُحارب العالم" كان أملاً جديداً للبشرية. سلاحاً للدفاع عن هذا الكوكب. |
Kendinizi savunmak için bir şans? | Open Subtitles | فرصه للدفاع عن نفسك؟ |