Ölüler için bir tür geiger sayacı gibi olduğumu biliyorum ama henüz bunu nasıl açıp kapatacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أعنى، أنا أعرف أننى بمثابة عداد جايجر للتنبؤ بحدوث الوفيات لكننى.. لا أعلم كيف أشغله أو اطفئه حتى الآن |
Benim kilometre sayacı sizinkinden yüksek gösteriyordur. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك ، أشعر أن لدي درجة أعلى منكم على عداد المسافات |
Ölüler için bir tür geiger sayacı gibi olduğumu biliyorum ama henüz bunu nasıl açıp kapatacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أعنى، أنا أعرف أننى بمثابة عداد جايجر للتنبؤ بحدوث الوفيات لكننى.. لا أعلم كيف أشغله أو اطفئه حتى الآن |
Profesör sayacı ters takmış. | Open Subtitles | وضع الأستاذ عدّاد الوقت بالمقلوب. |
Claire'i zorlayamayacağını biliyordu ama elinde son bir koz daha vardı. Ve neyse ki o gün ikiyüzlülük sayacı oldukça hassastı. | Open Subtitles | "ولكن كانت لديها ورقة واحدة لتلعبها، ولحسن الحظّ، لم يكن عدّاد نفاقها حسّاساً لتلك الدرجة" |
- Tabii aradım. Bir aydır kimse sayacı okumamış. | Open Subtitles | لا اعتقد ان احد دقق على هذا العداد منذ شهر |
Sovyet dönemi binaları kurşun ve betonla inşa edilmiştir yani bir Geiger sayacı ya da termografi bulmamızda işe yaramaz. | Open Subtitles | لإنزال هؤلاء الباعة ونزع سلاحها ومصادرة هذه الأسلحة. شيدت المباني الحقبة السوفياتية مع الرصاص والخرسانة، ذلك عداد جيجر أو الحراري |
Ve neden orası bir gayger sayacı olarak görünüyor? | Open Subtitles | و لماذا عداد غيغر رصد إشعاعات في ذلك المكان؟ |
Tamam, sonra mobil bir Geiger sayacı yapabiliriz. | TED | حسنا، إذن يمكننا صنع عداد جيجر محمول |
Bir gayger sayacı istediğinizden beri karargahınızla temasa geçmediniz. | Open Subtitles | أنت لم تتصل بمقرك منذ طلبت عداد جايجر |
Bin galon benzin, hava ve su filtresi, Geiger sayacı... bomba sığınağı. | Open Subtitles | 1000 جالون من الجاز تنقية هواء وماء ... عداد ملجأ للقنابل |
Yakınında olmadığım odaların ışığını bile açmıştım. Tanrım, elektrik sayacı şimdi gerçekten iyi dönüyor olmalı. | Open Subtitles | حتى في الغرف التي أنا لست فيها يا سلام لا بد أن عداد الكهرباء يدور الان! |
Asıl siz sayacı beslemek gerektiğini fark etmediniz. | Open Subtitles | ومن الواضح أنك نسيت تغذية عداد الوقوف |
Arabamın kilometre sayacı yükselmiş. | Open Subtitles | عداد المسافات في سيارتي ارتفع كثيراً |
En azından sana tehlikeli madde zırhı yapsaydım veya üzerine Geiger sayacı falan taksaydık. | Open Subtitles | -هذا خطير . على الأقل دعيني أحضر لكِ .بزةحمايةمنالموادالخطرة.. أو عداد جيجر للإشعاع أو شيء من هذا القبيل. |
(alkış) Park sayacı Oklahoma şehrinde icat edildi. | TED | (تصفيق) لقد اخترع عدّاد موقف السيارات في مدينة أوكلاهوما. |
Mürekkep sayacı "Boş" | Open Subtitles | عدّاد الحبر، فارغ |
- Hayır, Gayger sayacı. | Open Subtitles | لا ، إنه عدّاد غايغر |
Söylediğim tek şey, benim o sayacı uzaktan kapatabilecek olduğum. | Open Subtitles | الأن، كل ما أريد قوله أن يإمكاني إيقاف هذا العداد عن بُعد. |
Fakat öte yandan, kira anlaşmasındaki kilometre sayacı ile yapılan mesafeyi karşılaştırdığımda 196 kilometre yol yaptığını buldum. | Open Subtitles | لكن عندما قارنت عدد الكيلومترات على العداد مع عقد الإيجار، قاد لمسافة 122 ميل. |
Dün gece sayacı sıfırlamıştım. | Open Subtitles | لقد قمت بإعادة ضبط العداد ليلة أمس هذه المدونة |