Bazen sadece yazmanın basit ritmi bizi birinci sayfadan ikinciye götürür. | Open Subtitles | أحيانا هو إيقاع الطبع ببساطه يجعلـنا ننهي الصفحة الأولى ونبدا الثانية |
Anne, bu sayfadan bir şey anlamadım. Yardıma ihtiyacım var... Doktor? | Open Subtitles | أمي ، الصفحة التالية ليس لها معنى أحتاج إلى المساعدة دكتورة؟ |
Yani, raporum 25 sayfadan fazla, detaylı araştırma, diyagramlar ve haritalar var. | Open Subtitles | أعني، تقريري يتجاوز 25 صفحة من البحث الدقيق، الرسوم البيانية و الخرائط |
Makineden makineye geçiyoruz, sayfadan sayfaya, ve şimdi de veriden veriye. | TED | أذن فنحن نذهب من آلة الى آلة، من صفحة الى صفحة، والآن بيانات الى بيانات. |
Ulusal çaptaki tüm gazete ve dergilerde ön sayfadan bastıralım. | Open Subtitles | أريد نشر هذا في كل الجرائد والمجلات المحلية بالصفحة الأولى |
On binlerce sayfadan oluşan, verdikleri birkaç ayın yetmeyeceği heybetli bir işti. | TED | وهو شيء ضخم من عشرات الآلاف من الصفحات لم يكن من الممكن في الأشهر القليلة التي لديهم. |
Chronicle'in ön sayfadan verdiği cinayete mi? | Open Subtitles | تلك التى تناولتها الصفحه الاولى فى الاخبار ؟ |
Bu güvercin, çoğu posta güvercinin yapmadığı bir şey yapıyor. Manzarasal bir rota takip ediyor. Bu, gerçekten kitabı dört sayfadan daha öteye genişletebilmek için gerekli olduğunu hissetiğim bir araç. | TED | هذا الحمام قد فعل شيئا لم يفعله أكثر الحمام الزاجل: قيامه بأخذ الطريق ذي المناظر الخلابة. وهي الوسيلة التي شعرت بأنها ضرورية لتوسيع نطاق هذا الكتاب في الواقع أربع صفحات تقريبا. |
Ölümü baş sayfadan haber olduktan sonra... onu işten kim arar ki? | Open Subtitles | الذي سيدعوه في العمل... بعد هو أخبار الصفحة الأولى بأنّه هل ميت؟ |
Dostlar, 133. sayfadan devam edelim. - Yedi fit uzağa yuvarladığını gördüm. - Evet. | Open Subtitles | ياأصدقاء , دعونا نكمل في الصفحة 133 اسمع هذا : |
Ellerimi sayfadan çekmedim. | Open Subtitles | العودة من حيث أتيت أنا لم أبعد يدي من الصفحة |
Examiner da ama baş sayfadan değil. | Open Subtitles | والاكزامينر سيفعلون ولكن ليس في الصفحة الأولى |
Karakterlerimin sayfadan fırlayacak kadar gerçekçi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن شخصياتي قابلة للتصديق لدرجة إنها تبدو بأنها تثب بعيداً عن الصفحة |
Bir gündem oluşursa ismi ön sayfadan kalkmış olacak. | Open Subtitles | المتابعات القضائية بحقه ستختفي عن الصفحة الأولى |
Sunulan belgeler 10.000 sayfadan fazlaydı. | Open Subtitles | وبلغت وثائق الأدلة أمامها أكثر من 10 آلاف صفحة |
Ben baş sayfadan verelim derim. 12 kişiyi öldürürse suç bizde olmaz. | Open Subtitles | أقول دعنا نضعها صفحة أولى إذا قتل 12 شخصا، ليس ذنبنا |
- Sana birinci sayfadan yer ayırdım. | Open Subtitles | هـاي لقد تركت لكِ مكان لتكتبي لي به بأول صفحة رائع |
- Sadece bu kapak sayesinde 30 sayfadan çok reklam sattık. | Open Subtitles | اقصد، بأنها ستكون في صفحة الغلاف لوحدها.. فسوف نحصل على 30 مليون صفحة لعرض الاعلانات |
300 sayfadan fazla materyal. Bu dünyayla ilgili ayrıntılar. Adamlarımızın profili. | Open Subtitles | أكثر من 300 صفحة من المعلومات، تفاصيل عن هذا العالم ورجالنا وعملياتنا |
Birinci sayfadan başlayıp bu hafta sonu nereye kadar gidebileceğimize bakalım diyorum. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر أنّه يمكننا أن نبدأ بالصفحة الأولى ونرى إلى أيّ حدّ يمكننا أن نصل في عطلة نهاية هذا الأسبوع |
Sanırım halkın baş sayfadan gerçekleri öğrenmesi gerek. | Open Subtitles | أعتقد أن الحقيقة هي ما يحتاجه الناس، التي تنشر بالصفحة الأولى |
Örnek olaylar belirli iş durumlarını tarif eden bir kaç düzine sayfadan oluşuyordu. | TED | تتكوّن الحالات من بضع عشرات من الصفحات التي تصف أوضاعاً تجاريةً معينة. |
Bütün yazdıklarında 47. sayfadan özel olarak bahsediyordu. | Open Subtitles | في كتاباته ، الصفحه 47 تحتوى على معلومات حساسة |
Simdi, benim kitabim,kendini bulman icin bir yolculuk. Simdi,bu yolculuk 5 sayfadan ibaret. | Open Subtitles | الأن ، كتابي هو رحلة من إكتشاف الذات الأن ، الرحلة تحققت بخمس صفحات |
2 sayfadan sonra okumaya bıraktığım kısa kitaplar oldu. | Open Subtitles | أحياناً أترك بعض الكتب الصغيرة بعد صفحتين |