Zaten Seçim şansın yok nasılsa. | Open Subtitles | ليس لديك خيار أخر |
Seçim şansın yok. | Open Subtitles | ليس لديك خيار هنا |
Bir Seçim şansın yok. | Open Subtitles | ليس لديك خيار |
İzin verebilirsin, vereceksin. Dediğim gibi Seçim şansın yok. | Open Subtitles | بإمكانك فعل هذا, او لا و لكن قد قُلت لايُوجد لديكِ خيار. |
Yaptığım ya da yapmadığım şeylerle ilgili Seçim şansın yok. | Open Subtitles | ليس لديكِ خيار فيما أفعله او لا أفعله |
- Seçim şansın yok. | Open Subtitles | ليس لديك خيار |
Seçim şansın yok Lindsay. | Open Subtitles | ليس لديك خيار هنا, (ليندزي). |
Seçim şansın yok. | Open Subtitles | ليس لديكِ خيار |