Emin olamayız ama bu seanslara devam edeceğiz, belki hipnozu bile deneyebiliriz. | Open Subtitles | لكننا سنتابع هذه الجلسات وقد نجرّب التنويم المغنطيسي |
Geçen hafta her gün bu seanslara katıldım ama annemin onu burada saklamasıyla, bir şey değişmeyecek. | Open Subtitles | أنا أحضر تلك الجلسات يومياً منذ أسبوع لكن لن يتغير أي شئ إن لم تكف عن إخفائه هنا |
Para için susmadım. Ödediğin seanslara katılacaksın. | Open Subtitles | لم أخضع من أجل المال أنت تتلقّى الجلسات التي دفعت من أجلها |
Burada işe başladığımda siz de seanslara katılıyordunuz. | Open Subtitles | كنت تحاضرين بنا عندما جئت إلى هنا |
Uzun süre hapis yatmaktan kaçınmak için zorunlu olarak günlük seanslara katılmayı kabul etmesi gerekmiş. | Open Subtitles | لتجنب تمديد وقت السجن، كان عليه الموافقة على تقديم مشورة يومية إلزامية |
- seanslara devam etmeyi düşünür müsün? | Open Subtitles | هل لك أن تعيد التفكير بإعادة الجلسات العلاجية؟ |
Neyse,bana seanslara katılmamı söylediler ben de yaptım. | Open Subtitles | حسنا، لقد طلبوا منى حضور الجلسات ففعلت |
Neyse,bana seanslara katılmamı söylediler ben de yaptım. | Open Subtitles | حسنا، لقد طلبوا منى حضور الجلسات ففعلت |
İki yıl önceydi ve belki bu seanslara şimdi başlamak zaman kaybıdır... | Open Subtitles | كان قبل عامين، وربما ل ق نبدأ الآن هذه الجلسات... بل هو مضيعة للوقت. |
seanslara da elimde olmayan sebeplerden ötürü gelemedim. | Open Subtitles | و الجلسات المفوتة, هى جزء من حالتى |
seanslara gelmiyorsun çünkü hiçbiri umrunda değil. | Open Subtitles | أنت تفوت الجلسات, لأنك لا تهتم |
ve senden de seanslara gelmeni istedi. | Open Subtitles | وهي تود منك أن تأتي إلى الجلسات |
Burada işe başladığımda siz de seanslara katılıyordunuz. | Open Subtitles | كنت تحاضرين بنا عندما جئت إلى هنا |
Uzun süre hapis yatmaktan kaçınmak için zorunlu olarak günlük seanslara katılmayı kabul etmesi gerekmiş. | Open Subtitles | لتجنب تمديد وقت السجن، كان عليه الموافقة على تقديم مشورة يومية إلزامية |