Bir seansta tam dört sayfalık rapor mu yazdın, Sheldon? | Open Subtitles | أربع صفحات من الملاحظات في جلسة واحده؟ حقاً . شيلدن؟ |
Dün akşamki seansta Bella Tanios'a şu soru soruldu: | Open Subtitles | فى جلسة الامس ,ايميلى سألت بيلا ,لماذا تزوجت رجل رهيب |
Sonraki seansta buradan devam edelim, olur mu? | Open Subtitles | الجلسة القادمة , سنبدأ من حيث وقفنا هنا , حسناً ؟ |
İlk seansta hemen içini dökmeni beklemiyorum. | Open Subtitles | لم أتوقعك أن تنفتح معي وتبدأ في الحديث من الجلسة الاولى |
Bak ben psikiyatristim. Bu sorunu bir seansta çözebiliriz... | Open Subtitles | أنا طبيب نفسي، ربما بإمكاننا إخراج مشاكلك في الجلسات |
Gelecek seansta işe koyulacağız, dostum. | Open Subtitles | لكن في جلستنا التالية، نتحدث في الأمور الجدية يا صديقي، اتفقنا؟ |
Gus seansta olmakla ilgili kurallar Yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك قواعد ضد إمتلاك جلسة في تحضير الأرواح أي احد يمكنه فعل ذلك |
45 dakikalık seansta, bir haftadır etrafımdakilerin söylediklerinden daha fazlasını.. | Open Subtitles | هل تعرف ماذا؟ لقد تعلمت الكثير خلال جلسة ال45 دقيقة اكثر من ما تعلمته من اي شخص خلال حياتي |
Bence bu korkudan bir seansta kurtulup, aynı şeyleri bir daha asla hissetmezsin. | Open Subtitles | اظن انه يمكنك ان تتخطي هذا الخوف في جلسة واحدة والا تشعري هكذا ابدا |
Ve son seansta benim gibi insanlara olan nefretini göstermek için bir sans yakaladin. | Open Subtitles | في آخر جلسة, واتتك الفرصة أخيراً حتى تظهر كراهيتك لأمثالي |
Her seansta olduğu gibi ayrılmak istediğini düşündüm. | Open Subtitles | إفترضتُ أنّه يرغب في الرحيل، كما في كلّ جلسة حقاً؟ |
Son seansta kanım bulaşmış olmalı. | Open Subtitles | ربما أنني تركت بعض الدم خلفي في آخر جلسة |
- Tamam seansta birbirleri hakkında öğrendiğim her türlü bilgiyi bir diğerine söyleyemeyeceğimden emin olurdum. | Open Subtitles | سأوضح أني لن أستطيع أن أخبر أحدهما عن أي شيء عرفته في الجلسة عن الآخر |
Son seansta baban hakkında konuşmuş olmamız ironik geldi. | Open Subtitles | أمرٌ غريب أننا تحدثنا عن أبيك في الجلسة الماضية |
Bunu son seansta söylediğin için sağ ol ahmak. | Open Subtitles | شكرا لإخباري هذا في نهاية الجلسة ، يا غبي. |
Grubun hâlâ seansta olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان مجموعتك ما زالت في الجلسة |
Geç oldu. Yatıyorum. Yarın seansta görüşür müyüz? | Open Subtitles | تأخر الوقت، سأذهب للنوم أراك في الجلسة غدا ؟ |
Ona seansta söylediğim bir şeyi Maureen Kingsley'ye mi anlatmış? | Open Subtitles | هل قال شىء لـ"مورين كينجسلى" من كلامى له اثناء الجلسات |
Son 4 seansta Jamie'nin ebeveynleri, yani bir çift olarak sen ve Nathan hakkında konuştuk. | Open Subtitles | لقد قضينا الأربع الجلسات الماضية نتحدث عنك وعن نيثن كثنائي وكوالدين لجيمي، لنتحدث الآن عنكِ شخصياً |
Zamanımız neredeyse dolmak üzere, bu yüzden buna her seansta yaptığımız gibi son verelim. | Open Subtitles | الآن، أوشكت جلستنا على الإنتهاء لذا لننهي جلستنا كما نفعل كل أسبوع |
Dün seansta olanları anlatın. | Open Subtitles | أخبرينا بما حدث الليلة الماضية في الجلسه. |
Hayır, iki ayrı seansta. | Open Subtitles | لا، في جلستين مختلفتين |