Şömine rafından sehpaya gidebilmek için dolaşmanız gerekecek, bu yüzden bu kısım biraz zor. | Open Subtitles | هناك منحنى صعب هنا من نهاية هذه القعة الى طاولة القهوة |
Ona kaldırmasını söylediğim de ise onu şekerle doldurup sehpaya koymuş. | Open Subtitles | ثم, عندما أخبرته أن يتخلص منه ملأه بالحلوى و وضعه على طاولة القهوة |
Bece o bacağını Dr. Whitcomb ofisindeki sehpaya çarptı. | Open Subtitles | اعتقد انه ضرب ساقه على طاولة القهوة في مكتب الدكتور تكومب. |
Ne oldu? Ayakkabı mı bağlamak için eğildiğimde kafamı orta sehpaya vurmuştum. | Open Subtitles | إنحنيت لأربط حذائي فضربت رأسي بـ طاولة القهوة |
"Televizyonun karşısında otururken" "...ayaklarımı da sehpaya uzatmış halde." | Open Subtitles | عندما كنت جالسًا قبالة التلفاز وقدماي على طاولة القهوة. |
Uyarmadan bıraktı. Kafam sehpaya çarpıp, yarıldı. | Open Subtitles | بدون تحذير ، واصطدمت برأسي على طاولة القهوة |
Tamam, tamam, işte yapmamız gereken. Sadece kanepeyi sehpaya biraz yaklaştıracağız. | Open Subtitles | حسناً, سنقرب الأريكة من طاولة القهوة |
Düşüp, kafasını sehpaya vurduysa... bu açıyla... bu kırılmış omurları açıklayabilir. | Open Subtitles | وضربت رأسها على طاولة القهوة في هذه الزاوية... يمكن بهذا حساب الفقرات المكسورة |
sehpaya bak, dostum. | Open Subtitles | أنظر إلى طاولة القهوة أيها الوسيم |
sehpaya yardım et. | Open Subtitles | ساعدني بنقل طاولة القهوة |
-Orta sehpaya, degil mi, Eddie? | Open Subtitles | ـ على طاولة القهوة, صحيح, (أدي)؟ |