Şirketin Batı Virginia'da insanları zehirlemeye devam ettiğini sen kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أنّ شركتنا مازالت تسمّم الناس في "ويست فيرجينيا"! |
O ve annesinin prensleri öldürenleri lanetlediklerini, sen kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أنها وأمها ألقوا بلعنة على من قتل الأميران أياً كان. |
Ama Eli, sen kendin söyledin kalp istediği yere gider. | Open Subtitles | (لكن يا (إيلاي لقد قلتها بنفسك القلب يذهب أينما يذهب |
- Hayır, sen kendin söyledin. | Open Subtitles | لا ، لا لقد قلتها بنفسك |
Hayır, bu bir oyun dostum. Bunu sen kendin söyledin. | Open Subtitles | ولكـنـّها لعبة، أنت قلت هذا بنفسك |
sen kendin söyledin Kirsten gösteriyi deva ettirecek. -Ve Julie için çalışacak? | Open Subtitles | قلت هذا بنفسك كيرستين ستواصل الإدارة |
Öyle işte. Patron aramış, sen kendin söyledin. | Open Subtitles | حسنٌ، أنتِ قلتِ بنفسكِ أنّ المدير قد اتصل |
sen kendin söyledin. Bir sürü borcu vardı. | Open Subtitles | قلتِ هذا بنفسكِ وهو مدانٌ بالمال |
sen kendin söyledin. | Open Subtitles | فقد قلت لها ذلك بنفسك |
Grohmann'ın kaybolduğunu sen kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أن جروهمان قد إختفى |
Bebeğim, sen kendin söyledin. | Open Subtitles | حبيبي، لقد قلتها بنفسك |
David sen kendin söyledin. O adi herif ortağımı öldürdü. | Open Subtitles | لقد قلتها بنفسك يا (ديفيد) ذلك اللعين قتل شريكي |
Bunu sen kendin söyledin, Left. | Open Subtitles | أنت قلت هذا بنفسك يل ليفت |
Haydi Ahbap, bunu sen kendin söyledin. | Open Subtitles | بربـّك (ديود)، أنت قلت هذا بنفسك |
İkimizin olayın dışından onların hareketlerini tahmin etmemizin işe yaramadığını sen kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتِ بنفسكِ أن الأمر لا يفلح، نحن الإثنان في الخارج، نحاول توقع حركاتهم |
O farklıydı, Kitty. sen kendin söyledin. | Open Subtitles | انه وقت مختلف يا (كيتي) انتِ قلتِ هذا بنفسكِ |
sen kendin söyledin. | Open Subtitles | فقد قلت لها ذلك بنفسك |