"senegal'de" - Traduction Turc en Arabe

    • في السنغال
        
    Sorun şu ki, Senegal'de bir kadın ne zaman bir kliniğe gitse, bu enjeksiyon bitmiş oluyor. TED المشكله هي كل مرة تذهب فيها المراه للعياده في السنغال, الحقن يكون قد نفذ
    Senegal'de 120 çocuk-her sırada üç kişi- bir öğretmen ve tebeşir, klasik bir sınıf. TED في السنغال وجدنا ان غرفة الصف هناك تكون كالاتي: 120 طفل، ثلاث يجلسون على كل مقعد،استاذ واحد، والقليل من الطباشير.
    bu 1982'de, biz Senegal'de çalışırken. TED كان هذا عام 1982، حينما كنا نعمل في السنغال.
    Senegal'de devlet başkanının üçüncü dönemi çalmasını başarıyla önleyen devasa bir harekete öncülük etti. TED قاد حركة كبيرة في السنغال التي نجحت في منع الرئيس من الاستيلاء على الحكم لفترة ثالثة.
    Tunus ve Mısır'da diktatörlerin devrildiklerini biliyoruz ancak bunun yanında Senegal'de, Malawi'de ve Burkina Faso'da da popüler hareketler üçüncü dönem de başkanlığı ele geçirmeye çalışan liderleri de önledi. TED نعلمُ عن سقوط دكتاتوري تونس ومصر، لكن منعت الحركات الشعبية الرؤساء من الاستيلاء على الحكم لفترة رئاسية ثالثة في السنغال وماملاوي وبوركينا فاسو أيضًا.
    Senegal'de temsili bir oy kutusu. Open Subtitles في السنغال , صناديق اقتراع وهمية
    Bu şempanzeler Senegal'de, Sahra Çölü'nün sınırında yaşıyorlar. Open Subtitles يعيش الشمبانزي على حدود "الصحراء في "السنغال
    Senegal'de, genç şempanzenin felaketle sonuçlanan baskın erkeklerin seçkin grubuna girme girişimi üzerinden bir kaç hafta geçti. Open Subtitles في "السنغال"، مرّت بضعة أسابيع منذ أن قام الشمبانزي الصغير بمحاولته الكارثية لخرق النُخبة من الذكور المهيمنة
    Suriye'de eğitildi, Senegal'de savaştı. Open Subtitles تدرب في سوريا وقاتل في السنغال
    Burada Senegal'de, bazı insanların, Open Subtitles هنا , في السنغال مع تعدديه الزوجات
    Senegal'de, Dakar'da doğup büyüdüm ve türlü kazalar ile kozmik adaletin bir birleşimi sonucu Amerika'da şef oldum. TED وُلدت في داكار في السنغال ونشأت فيها، وعن طريق الدمج بين الصُدف والعدالة الكونية، صرت طاهيًا في أمريكا. (ضحك)
    Senegal'de, yağmur mevsimi geldi. Open Subtitles في "السنغال"، أتى الفصل المطير
    Al-Zalim'in Senegal'de sunucu ofisi var. Open Subtitles لأن خلية (الزالم) تملك مركز خوادم في (السنغال).
    - Nigeria'da doğdum, Senegal'de büyüdüm. Open Subtitles حسنٌ، لقد ولدتُ في (نيجيريا) وترعرعتُ في (السنغال)،
    Kendi ürünlerimizi küçümseme eğilimi ve Fonio gibi mahsulleri "köylü yemeği" olarak algılayıp düşük görmemiz, Senegal'de geleneksel olarak buğday yetiştirmediğimiz halde, Dakar sokaklarında Fonio ürünlerinden ziyade baget ve kruvasan bulmanın kolaylığını açıklıyor. TED الميل إلى تحقير منتجاتنا ورؤية المحاصيل مثل الفونيو ببساطة على أنه "طعام أهل المدينة" ولذلك هي متدنية المستوى، يُفسِر لماذا بالرغم من أننا لا ننتج القمح في السنغال عادة، إلا أنه من السهل إيجاد الخبز الفرنسي أو الكروسون في شوارع داكار عن إيجاد أي منتج من منتجات فونيو.
    Senegal'de bir kabile şeytan çıkarma ayininde bulundum ve bol miktarda koç kanıyla karşı karşıya kaldım ve şimdi detaylara girmiyorum, fakat birkaç yıl sonra Rwanda'da farklı bir proje üzerinde çalışıyordum, ve bu deneyimimi birisine anlatır buldum kendimi, ve dedi ki, "Eh, bilirsin, o Batı Afrika, ve biz de Doğu Afrika'dayız, ve ayinlerimiz bazı açılardan çok farklıdır, fakat anlattığın ayinle birçok ortak yönü olan ayinlerimiz var." TED لقد اختبرت طقس لطرد الأرواح في السنغال الذي تضمن الكثير من دم الخرفان الذي لن أذكره بالتفصيل الآن، لكن بعد عدة سنوات كنت في راوندا أعمل على مشروع مختلف، و صدف و أني قد وصفت تجربتي لشخص، فقال: "حسناً، كما تعلم، إن ذلك يحصل في غرب أفريقيا، و نحن في شرقها، و شعائرنا مختلفة جداً في بعض النواحي، لكننا نمتلك بعض الشعائر التي لديها أمر يتوافق مع ما تصفه."

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus