Umarım düşmanların burayı bulamazlar. seni öldürmek için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | آمل ألا يكتشف أعدائك هذا المكان، قد يفعلون أيّ شيء لقتلك |
Bu uçağa yerleştirdiğim bir silah seni öldürmek için tasarlandı. | Open Subtitles | لدي سلاح في مكان ما في هذه الطائرة، مصمم لقتلك |
seni öldürmek için geldiler. | Open Subtitles | أليس كذلك ؟ ثلاثة رجال سيحضرون هنا لقتلك |
simdi sana bütün planimi anlatacagim sonra seni öldürmek için saçma ve asiri karmasik bir yöntem bulacagim sen de bir o kadar karmasik bir yöntemle kurtulacaksin. | Open Subtitles | الآن، سأخبرك بخطتي بالكامل وبعدها سآتي بطريقة مبتكرة لأقتلك بها وستجد فرصة مماثلة تمامًا للهروب من هذا المأزق |
Şimdi sana bütün planımı anlatacağım sonra seni öldürmek için saçma ve aşırı karmaşık bir yöntem bulacağım sen de bir o kadar karmaşık bir yöntemle kurtulacaksın. | Open Subtitles | الآن، سأخبرك بخطتي بالكامل وبعدها سآتي بطريقة مبتكرة لأقتلك بها وستجد فرصة مماثلة تمامًا للهروب من هذا المأزق |
seni öldürmek için, Norman. Tek kurşunla boğazını deşmek için burada. | Open Subtitles | هو هنا لكي يقتلك, (نورمان) انه هنا لكي يمزق حلقك برصاصة |
Bir psikopatın seni öldürmek için yola çıkmış olması muhtemel. | Open Subtitles | في الواقع لقد تسممت ربما سيكون هناك معتوه ما يحاول أن يقتلك بينما نتحدث |
seni öldürmek için oradaymis. | Open Subtitles | كان يحاول قتلك أنت |
seni öldürmek için sebep vermiş olursun, senin yaşamak için sebebin kalmaz. | Open Subtitles | سيكون لديه كل المبررات لقتلك ولن يكون هناك أي مبرر ليبقيك على قيد الحياة |
Eğer birine tek kelime edersen bunun hakkında, ...seni öldürmek için tıbben makul bir yol bulurum. | Open Subtitles | اذا اخبرت أحدا ما بكلمة من هذا,سأجد طريقة طبية لقتلك |
Anlamadığım şey o seni öldürmek için buraya geldi ama sen buraya onun hayatını kurtarmak için geldin. | Open Subtitles | . أنا لم أفهم شيئاً واحداً . هو أتى بالمال إلى هنا لقتلك . و أنت جئت باحثاً عنه |
Kadının bir KGB ajanı olduğunu ve seni öldürmek için güvenli bir yere götürdüğünü varsayarsak sence seni neden serbest bıraktı? | Open Subtitles | بافتراض أنها كانت عميلة مخابرات روسية وقامت بإحضارك إلى منزلٍ آمن لقتلك لماذا تظن أنها تركتك تذهب؟ |
Will,seni öldürmek için bir mazerete ihtiyacım yok. Öldürmemek için var. | Open Subtitles | لا أحتاج عذراً لقتلك بل أحتاج عذراً لئلّا أقتلك |
Buralarda mı yaşıyorsun? Hayır, seni öldürmek için getirdim buraya. | Open Subtitles | لكي تحمي اخي. انتي تعيشين هنا? لا, انا اتيت بك الى هنا لقتلك. |
Ama seni öldürmek için geri döndüğümde bunların hepsini çözeceğiz. | Open Subtitles | ولكن نحن سوف تحل كل هذه عندما أعود لقتلك. |
Damadın seni öldürmek için kumpas kurarken makul bir tedbir. | Open Subtitles | إجراء إحتياطي, عندما يخطط إبنك في القانون لقتلك. |
seni öldürmek için onlarca sebebim var. Senin de öyle. | Open Subtitles | لديّ عشرات الأسباب لأقتلك ولديك أسباب أكثر مني لتقتلني، لذا... |
Tony, seni öldürmek için burada değilim. Tamam mı? | Open Subtitles | توني أنا لست هنا لأقتلك حسنا ؟ |
Bu yüzden döndüğümü düşünüyorsun demek, seni öldürmek için. | Open Subtitles | لهذا الأمر تظنّين أنّي عدت لأقتلك |
seni öldürmek için, Norman. Tek kurşunla boğazını deşmek için burada. | Open Subtitles | هو هنا لكي يقتلك, (نورمان) انه هنا لكي يمزق حلقك برصاصة |
seni öldürmek için. | Open Subtitles | هو هنا لكي يقتلك. |
Bütün bunları sadece seni öldürmek için yapıyor olamaz. | Open Subtitles | لن يفعل كل هذا لمجرد أن يقتلك فقط |
seni öldürmek için oradaymış. | Open Subtitles | كان يحاول قتلك أنت |
Adam silahsızdı çünkü seni öldürmek için kullanacağı o silahı çaldım. | Open Subtitles | كان أعزل لأنّني سرقتُ مسدّسه... المسدّس الذي كان سيستخدمه لقتلكَ |