| Şu andan itibaren beraber çalışacağız. Bu arada Seni anlıyorum. | Open Subtitles | من الان فصاعدا,سنعمل معاً بالمناسبة, أنا أفهمك جيداً |
| Evladım Seni anlıyorum. | Open Subtitles | عزيزتي أنا أفهمك سأكون بلا قلب إن لم أفهمك |
| Bak, Carol ve Susan ile bazı sorunların olduğunu biliyorum ve Seni anlıyorum. | Open Subtitles | أنظر ،يا روس أنا أعرف أن عندك خلاف مع كارول و سوزان و أنا أشعر بك |
| Seni anlıyorum. Erkek olmak korkunç olmalı. Nesneleştirilmek, kullanılmak. | Open Subtitles | أنا أشعر بك لأنه من السيء أن يتم أستغلالك كرجل للمتعة فقط |
| Eğer işi bırakıyorsan, beni incitmeden söylemene gerek yok. Seni anlıyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تنسحبين، فليس عليك أن تخيبي أملي، أنا أتفهم ذلك |
| Seni anlıyorum dostum ama sen AA'yı arıyorsun. Bu AAA. | Open Subtitles | أتعاطف معك يا صديقي لكنك تريد جماعة مدمني الكحوليات وهذه شركة طيران |
| Aslında ikinci boşanmasını yaşayacak bir kadın olarak Seni anlıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة كـ إمرأة في طريقها لطلاقها الثاني أتفهم ذلك |
| Seni anlıyorum ama biliyoruz ki hormon seviyelerim her an düşebilir. | Open Subtitles | أفهم هذا, ولكننا نعلم جميعاً أن مستوى هرومانتي قد ينخفض في أية لحظة |
| Seni anlıyorum Ama babamla aynı fikirdeyim | Open Subtitles | أَفْهمُ إندفاعَكَ، لكن أَنا مَع الأَبِّ على هذا. |
| Bilişsel bileşeninde "Seni anlıyorum." | TED | هنالك المكون الإدراكي، الذي هو ،" أنا أفهمك". |
| Suç bende... Seni anlıyorum. | Open Subtitles | -لا تحتاجين للأعتذار، أنا من علي أنا أفهمك |
| Seni anlıyorum Johnny. | Open Subtitles | أنا أفهمك يا جوني. |
| Seni anlıyorum dostum. | Open Subtitles | . أنا أشعر بك يا صاحبي تعلم ، إنه ليس عادل |
| Bir taraftan Seni anlıyorum diğer taraftan da dünyanın en büyük aptalısın demek gibi. | Open Subtitles | من جهة أشعر بك ومن جهة أخرى أنت أكبر احمق على وجه الأرض |
| Duygusal bileşiminde "Seni anlıyorum" der. | TED | هنالك المكون العاطفي، الذي هو ، " أشعر بك". |
| Her şeyi yapardım. Seni anlıyorum Adam. | Open Subtitles | لقد كنت لأفعل أي شيء لا , أنا أتفهم الأمر , ادم |
| Seni anlıyorum. Şehri terk etmek için gerçekten iyi bir vakit değil. | Open Subtitles | أنا أتفهم , ليس الوقت مناسب لمغادرة المدينة |
| Seni anlıyorum. Bunu çözmelisin. | Open Subtitles | أنا أتعاطف معك عليكَ ايجاد حل لذلك |
| Hayır,hayır,hayır.İnan bana Seni anlıyorum ve kaba olmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | كلا، كلا، صدقني، أنني أفهم هذا .ولن أحاول أن أكون وقحاً |
| Benim de sabah ibnelik uygulamam var, o yüzden Seni anlıyorum. | Open Subtitles | حَصلتُ على تمرين الفقيرِ في الصباح، لذلك أَفْهمُ. |
| Seni anlıyorum. Ama ölümüne sebep olabilirdin, biliyor musun? | Open Subtitles | أتفهم موقفك لكن هل تعلمين بأن هذا من الممكن أن يقتله؟ |
| Seni anlıyorum, kendini buraya ait hissediyorsun. | Open Subtitles | تَشْعرُ مثلك تَعُودُ، أَسْمعُك. |
| Seni anlıyorum ama insanların hep kötüyü düşünmesinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | لقد فهمتك, انا.. أكره الأمر حين يفترض الناس الأسوأ |
| Tamam Seni anlıyorum ama erkek çocukları bazen annelerine ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | حسنا , انا افهمك لكن في بعض الاحيان الولد يحتاج الى والدتة |
| - Ben Seni anlıyorum. | Open Subtitles | -إنّي أراك جيّدًا . |
| Az evvel söylediğin var ya, Seni anlıyorum. | Open Subtitles | بالنسبة لما كنتِ تقولينه من قبل أنا أتفهّم ذلك |
| Seni anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أفهمكِ |