Ah, Prens! seni deli ettiğini duymuştum. | Open Subtitles | أه, الأمير, لقد سمعت بأنه كان يقودك للجنون |
Bir izin versen seni deli etmeye yeterli tüm bunlar 9.00'dan 5.00'e çalışıyorum | Open Subtitles | مايكفي أن يقودك للجنون إذا تركته العمل من 9: 00 الى 5: |
seni deli. | Open Subtitles | "أنني مجنون بك." |
seni deli. | Open Subtitles | "أنني مجنون بك." |
Beni seviyor, seni değil ; bu da seni deli ediyor. | Open Subtitles | إني أعلم أنها تحبني ولا تحبك وهذا يدفعك للجنون |
Ama senden uzak bir yere, seni deli fındık. | Open Subtitles | سأذهب للجحيم بعيد عنك أيها المختلة المخبولة |
- Ölmeye çalışmıyordum! - Hemen git, seni deli kadın! | Open Subtitles | لم أكن احاول الموت - أذهبي فحسب أيتها المجنونة - |
Bir izin versen seni deli etmeye yeterli tüm bunlar 9.00'dan 5.00'e çalışıyorum, evet! | Open Subtitles | مايكفي أن يقودك للجنون إذا تركته العمل من 9: 00 الى 5: |
Erkeklere bir şeyler yaptıramıyorsun ve bu seni deli ediyor. | Open Subtitles | لست صغيرة بعد الآن، لا يمكن أن تجعلين الرجال يقومون بأشياء لك وهذا يقودك للجنون. |
Bir izin versen seni deli etmeye yeterli tüm bunlar | Open Subtitles | مايكفي أن يقودك للجنون إذا تركته |
Bu seni deli ediyor olmalı. | Open Subtitles | يقودك للجنون حتماً |
genel çevre düzeni. Bir süre sonra seni deli etmeye başlıyor. | Open Subtitles | نعم، البيئة المتشابهة يدفعك للجنون بعد مدة |
Ama Sydney'yle o buluşacak ve bu seni deli ediyor. | Open Subtitles | و الآن سيقابل (سيدني) كل أسبوع و هذا يدفعك للجنون |
Ama senden uzak bir yere, seni deli fındık. | Open Subtitles | سأذهب للجحيم بعيد عنك أيها المختلة المخبولة |
Senden daha güzeli çok, seni deli. | Open Subtitles | هناك فتيات أجمل منك فى العالم ... أيتها المجنونة |
seni deli kaltak! | Open Subtitles | أيتها المجنونة! |