Arkadaşların Seni kurtarmak için bekliyor. | Open Subtitles | أصدقائك ينتظرون لإنقاذك دعينا لا نخيب أملهم |
Seni kurtarmak için hayatımı riske attıktan hemen sonra ölmene izin vermem, benim açımdan çok aptalca olurdu. | Open Subtitles | ان أدعك تموت بعد أن خاطرت بحياتي لإنقاذك |
Sevmiyor gibi yapıyor ama kafasında sadece Seni kurtarmak var. | Open Subtitles | يدّعي عكس ذلك، لكن إنقاذك هو فقط ما يُفكّر به |
Kendi rızamla Seni kurtarmak için trene geri dönmeliydim. | Open Subtitles | تحتم على العودة لذلك القطار طواعية لكي أقوم بإنقاذك |
O zaman Seni kurtarmak zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | حسناً , أظن أنّ عليّ أن أنقذكِ |
Seni kurtarmak için uğraşıyordum! Sen beni köşeye sıkıştırdın! | Open Subtitles | حاولت أن أنقذك , لكنك حشرتني في زاوية ضيقة |
- Seni kurtarmak için sokakları gezdim. | Open Subtitles | كنت اجوب الشوارع في محاولة لإنقاذ حياتك |
ve üst kattaki palyaço... Seni kurtarmak için aşağı koşacak... | Open Subtitles | . .. والمهرج الساكن في الطابق العلوي سيهرول بسرعة لأسفل لإنقاذكِ |
Seni kurtarmak için ifadene ve final konuşmama güveniyorum. | Open Subtitles | ولكنى سأعتمد على شهادتك وعلى خطبتى الأخيرة فى انقاذك |
Savitar'ı durdurmak ve Seni kurtarmak için gereken cevaplar gelecekteyse ben de oraya gideceğim. | Open Subtitles | إن كانت الأجوبة التي نحتاج إليها لردع (سافيتار) وإنقاذك موجودة في المستقبل فعليّ الذهاب إلى هناك |
Eğer yüzemezsen, Seni kurtarmak için dalar. | Open Subtitles | تستطيع القول أنها ستقفز لإنقاذك إذا لم تستطع السباحة |
Seni kurtarmak için orada olmayacağımı bil. | Open Subtitles | لكن اعلم أني قد لا أكون موجوداً لإنقاذك. |
Sadece ben de Seni kurtarmak isterdim. | Open Subtitles | . أنا فقط أتمنى لو إستطعت إنقاذك أنت أيضاً |
Evet ve eğer durum tam tersi olsaydı o Seni kurtarmak için her şeyini bırakırdı. | Open Subtitles | أجل، لكن لو كان الوضع معكوساً، فكان ليوقف كلّ شيء من أجل إنقاذك. |
Hastalığı yenmek, Seni kurtarmak için kendimi tükettim. | Open Subtitles | أصبحت مهووساً بإنقاذك للتخلص من المرض |
Seni kurtarmak zorundaydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أنقذكِ |
Seni kurtarmak istememiştim ama başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | أنا لم أكُن أُريد ان أنقذك فأنا لا أملُك خياراً حيّال ذلِك. |
- Seni kurtarmak için adamlarımı öldürdüm. | Open Subtitles | أنا قتلت واحد مني لإنقاذ حياتك |
Seni kurtarmak için cesurca, savaşan yakışıklı doktor. | Open Subtitles | نعـم،إنه الطبيب الظريف الذي بذل جهداً لينقذك |
Ailen Seni kurtarmak için her şeyi yapacak. | Open Subtitles | سوف الديك تفعل أي شيء لانقاذ لكم. |
Seni kurtarmak gibi bir arzum yok ancak emirlerine uymak zorundayım. | Open Subtitles | ليس لدي أي رغبة لانقاذك ولكن أجد نفسي مضطرا إلى الانصياع. |
Annenin Fedakârlık'a dönmesinin sebebi yalnızca Seni kurtarmak değildi. | Open Subtitles | والدتك لم تعد إلى المتطوّعون لتنقذك فحسب. |
Seni kurtarmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأنقاذكِ. |
Çünkü benim yanıma geldi ve Seni kurtarmak için beni güzel sözlerle kandırmaya çalıştı. | Open Subtitles | و حاول استعطافي ليجعلني اقوم بشيء من اجلك |