Charlie'yi senin öldürmediğini bilcek kadar zekiyim. | Open Subtitles | ذكيةٌ بما فيه الكفاية حتى أعرف بأنك لم تقتل تشارلي |
senin öldürmediğini biliyorum, ama onlar bilmiyor. | Open Subtitles | قلت أنني أعرف انك لم تقتل أولئك الضباط لكنه لا يعرف |
Bu kızları senin öldürmediğini nereden bileceğim? | Open Subtitles | وما أدراني بأنّكَ لم تقتل أنتَ هذه الفتيات؟ |
Sana yardım etmeye geldim! O insanları senin öldürmediğini biliyorum. | Open Subtitles | . انا هنا لمساعتك . انا اعرف انك لم تقتل هؤلاء الناس |
Asıl komik olan, Miami'deki o sürtüğü senin öldürmediğini söyledi. | Open Subtitles | الشئ المُضحك هو أنه قال أنك لم تقتل تلك العاهرة فى ميامى |
Neyse, onları senin öldürmediğini biliyorum. | Open Subtitles | على أى حال ، أنا أعرفك أنت لم تقتل هؤلاء الأشخاص |
Pederi senin öldürmediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك لم تقتل الكاهن |
Eğer bunu bana yaparsan, Kira'yı senin öldürmediğini nereden bileceğim? | Open Subtitles | من كان ذلك ؟ طالما تمكنتَ من فعل ذلك بي، فأنّي لي بالتيقّن أنّكَ لم تقتل (كيرا)؟ |
Wendy'yi senin öldürmediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك لم تقتل ويندي. |
Mike, bana bu insanları senin öldürmediğini söyle. | Open Subtitles | .(مايك) .أخبرني إنّك لم تقتل هؤلاء الأشخاص |
Lorelei'yi senin öldürmediğini biliyorum. | Open Subtitles | "أعلم أنك لم تقتل "لوريلاى |
Damon Pope'u senin öldürmediğini biliyorum. | Open Subtitles | (أعرف أنك لم تقتل (ديمون بوب |