Asıl senin gibi biriyle bir ekip olduğum için akıl sağlığımı kontrol ettirmeliydim. | Open Subtitles | بل كان علي تفحص سلامة عقلي باحثاً عن سبب إتحادي مع شخص مثلك |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | اعتقد انى لم اتقابل مع اى شخص مثلك من قبل. |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | اعتقد انى لم اتقابل مع اى شخص مثلك من قبل. |
senin gibi biriyle hiç tanışmadığıma inanıyorum Gaul'lu Varinia... ve seni seviyorum. | Open Subtitles | انا مؤمن بانني لم اقابل شخصاً مثلك من قبل, فارينا وانني اُحبك |
Ne zaman? Daha çok senin gibi biriyle birlikte olmak istediğimi anladığım anda. | Open Subtitles | عندما أدركتُ أنني أريد أن أكون مع شخص مثلكِ. |
Emin bir şekilde söyleyebilirim ki; ben de senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | أعتقد أن بإمكاني القول أنني لم أقابل أحداً مثلك أيضاً |
Daha önce senin gibi biriyle yatmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أضاجعك رجلاً مثلك من قبل |
Belki de senin gibi biriyle daha önce tanışaydı şu an bu durumda olmazdı. | Open Subtitles | ربما لو.. التقى بشخص مثلك في القريب العاجل لم يكن ليوجد حيث هو الآن. |
Sana gelince Turbo Man senin gibi biriyle emniyet teşkilatında çalışabiliriz. | Open Subtitles | "أما عنك يا "تربومان يمكننا التعاون مع شخص مثلك في الشرطة |
senin gibi biriyle her istediğimi elde edebilirdim . | Open Subtitles | شخص مثلك يستطيع ان يفعل اشياء جيدة من اجلى |
senin gibi biriyle savaşa gireceğim aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم اعتقد ابدا انني ساذهب الي الحرب مع شخص مثلك |
Ama Lita gibi bir kadın senin gibi biriyle kalmaz. | Open Subtitles | لكن نساء مثلها لا يبقون مع شخص مثلك فقمت بإغمائها قليلاً .. |
ve bende senin gibi biriyle gözükmek istemiyorum. Tamam, problem değil. | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أكون مرتبطة بشكل عام مع شخص مثلك |
senin gibi biriyle arabayla gezintiye çıkacağımı hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأتخيل أبدا الذهاب بالسيارة مع شخص مثلك |
senin gibi biriyle olmayalı uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | لقد كانت فترة طويلة منذ ان كنت مع شخص مثلك. |
Hayatımın bu döneminde senin gibi biriyle tanışmak... | Open Subtitles | أن أقابل شخصاً مثلك وفي هذا الوقت بالذات |
Caitlin, Her gün uyanıp senin gibi biriyle beraber olduğumdan nasıl şanslı olduğumu düşünüyordum. | Open Subtitles | (كاتلين)، أنا أستيقظ كل يوم و أدرك كم أنا محظوظ بوجود شخص مثلكِ معي |
senin gibi biriyle hiç tanışmamıştım, Superman. | Open Subtitles | "أنا لم أقابل أحداً مثلك قطّ يا "سوبرمان |
Hayır, sadece senin gibi biriyle tanışacağıma inancım yoktu. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أني سأجد رجلاً مثلك |
Benim gibi çiroz, kısmen yakışıklı, baş belası birinin senin gibi biriyle birlikte olabileceğine bahse gidiyorum. | Open Subtitles | أنا أراهن أن نحيفا ، حسن المظهر بإعتدال مكسور الرقبة مثلي يمكن أن يحظى بشخص مثلك |
Çünkü senin gibi biriyle tanışmak istiyordum. | Open Subtitles | لأنّي أردتُ أن أقابل فتاةً مثلكِ. |
Keşke tam senin gibi biriyle tanışabilsem. | Open Subtitles | أتمنى لو أستطيع أن أقابل شخصا مثلك بالضبط |
senin gibi biriyle hiç beraber olmadım. | Open Subtitles | لم ألتقى بأحد مثلك من قبل |
Sanırım senin gibi biriyle iki arkadaşı oynayabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد يمكن أن أكون صديق واحدة مثلك |
Densizliğimiz için bizi bağışla ama Rita gibi bir kız her zaman senin gibi biriyle tanışmıyor. | Open Subtitles | إعذرنا , ولكن ليس كل يوم تلتقة فتاة مثل ريتا برجل مثلك |