Senin hayatını kurtarmak için kendisini öldürdü. | Open Subtitles | تناولت حبّة سيانيد لتنقذ حياتك |
Senin hayatını kurtarmak için kendisini öldürdü. | Open Subtitles | تناولت حبة (سيانيد) لتنقذ حياتك |
Doktora döndüm, ve soğukkanlı bir şekilde... benim için endişelenmemesini görevinin senin hayatını... kurtarmak olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لذا فاستدرت للطبيب و قلت بكل هدوء ألا يهتم بي و أن وظيفته هي إنقاذ حياتك |
Kalkıp ta Senin hayatını kurtarmak için o göle atladı Ve sadece 8 yaşında Peter, 8! | Open Subtitles | في محاولة إنقاذ حياتك وهو في الـ 8 , بيتر |
Niyetim hem Senin hayatını kurtarmak, hem de dünyanın yararına olan gücü... - ...korumaktı aslında. | Open Subtitles | نويت إنقاذ حياتك وصون مقام السلطة خاصّتي لتحسين العالم. |
- Senin hayatını kurtarmak için çabalıyorum! | Open Subtitles | إننى أحاول إنقاذ حياتك |
Isaac, Senin hayatını kurtarmak için uğraşıyordu. | Open Subtitles | إنها تحاول إنقاذ حياتك يا (أيزاك). |