Bunun senin için biraz zor olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون صعب عليك |
Sadece senin için biraz zor. | Open Subtitles | هو فقط صعب عليك. |
senin için biraz zor olduğunun farkındayım, Stella. | Open Subtitles | أعلم بأن هذا الأمر صعب عليك |
senin için biraz zor ama. | Open Subtitles | مهما كا ذلك صعب عليك |
Düzgün ayarlamalar yapmadan olmaz. Tatlım, demek istediğim, Katherine'nın olmaması senin için biraz zor olduğunu biliyorum, ama bunun için erken değil mi? | Open Subtitles | عزيزي، أعني، أعلم أنّ الوضع صعب عليك بدون (كاثرين)، لكن ألا يزال الوقت مُبكراً حقاً من اليوم لإحتساء هذا؟ |