Gel, ama Senin için iyi olacağını sanmıyom. | Open Subtitles | تعال ادخل ولكنى اعتقد انها لن تكون جيدة لك |
Senin için iyi olur. Tuscon'un çok güzel bir yer olduğunu duydum. | Open Subtitles | سيكون هذا جيد لك, سمعت أن توسون مكان جميل جدا |
Bak, genellikle kahvemi içmeden çağrılara gitmem, ama bunun Senin için iyi olacağını düşünüyorum, evlat. | Open Subtitles | الان اترى , انا لا البى نداءات عادة قبل ان ااخذ قهوتى ولكنى اعتقد ان هذا سيكون جيد بالنسبة لك يابنى |
Caron Poivre sürmüşsün, Senin için iyi bir koku ama yağ bunu mahvediyor. | Open Subtitles | ترتدي كارون بوافر دارفور وهو عطر جيدة بالنسبة لك ولكنك تخربيه بالزيت |
Mezun olamasan bile, eğitim Senin için iyi olacaktır. | Open Subtitles | حتى إنك أبداً لن تتخرج التدريب سيَكون مفيد لك |
Televizyon açıkken konuşman da Senin için iyi değil. | Open Subtitles | الحديث أثناء تشغيل التلفاز لا يمكن أن يكون مفيداً لك |
Eğer doğru olanı seçmişse bu Senin için iyi olur. | Open Subtitles | وأنها إن اختارت الاختيار الأول فسوف يكون ذلك جيدا لك |
Bence bu Senin için iyi olabilir. Belki de düzeni sarsmanın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا سيكون جيداً لك أعتقد أنه حان الوقت لترك الأمور قليلاً |
Kötü şeylerin Senin için iyi görünmesi. | Open Subtitles | وما تسـمي هذا الشـعور والكلام كايـت : اشـياء لا تحبها في البداية ولكن النتيجة سـتكون جيدة لك |
Bunun sonu, Senin için iyi olmayacak. Uyandırdığın için teşekkürler, tulum. | Open Subtitles | اوه.ان هذا لاينتهي بطريقة جيدة لك شكراً على المعلومية.يأيها المتأنق |
Seninle ilgilenememekten, yeni ailenin Senin için iyi olup olmadığından, seni tekrar bulduğumda kim olacağından korktum. | Open Subtitles | أنني لا أستطيع الإعتناء بك او أن عائلتك الجديدة لم تكن جيدة لك أو ,عندما وجدتك كنت خائفة أيضاً من, كيف أصبحت |
Belki de bu, Senin için iyi bir şeydir. Daha yeni işlere adım atmanı sağlar. | Open Subtitles | مهلاً، ربما هذا أمر جيد لك سيمنحك فرصة لتغيير الأمور قليلاً |
Ve bu film olayı, yani Senin için iyi olabilir, önüne başka kapılar açabilir. | Open Subtitles | وهذا الفيلم , اقصد من الممكن ان يكون جيد لك وان يفتح لك الكثير من الابواب |
Bu Senin için iyi oldu bence. | Open Subtitles | أتعلمين أمراً؟ أعتقد أن هذا شيء جيد بالنسبة لك |
- Senin için iyi olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | -أنت تعلم ، هذا غير جيد بالنسبة لك -حسناً أيها العجوز |
Gerçekten, bu Senin için iyi olacak. | Open Subtitles | حقا، وأنها سوف تكون جيدة بالنسبة لك. |
Egzersiz Senin için iyi Yüzün oluyor mavi | Open Subtitles | نط الحبل مفيد لك وجهك اصبح ازرق اللون |
Gelmeye karar verdiğin için çok memnunum, küçük kızkardeş, bence Senin için iyi olacak. | Open Subtitles | أنا سعيدة جداً بأنك قررت أن تحضري يا أخيتي أعتقد بأنه سيكون مفيداً لك |
Zana, oraya gidemezsin. Senin için iyi olmaz. | Open Subtitles | زانا , لا يمكنك ان تذهب هناك ليس جيدا لك ان تدخل |
Peter ,sanırım bu Senin için iyi olacak biliyorsun seni seviyorum ama benim de bazı zamanlar bu duyarsızlığından şikayetçi olduğum zamanlar oldu | Open Subtitles | بيتر, اعتقد بأن هذا سيكون جيداً لك انت تعرف انني احبك و لكن علي الاعتراف بأن هناك اوقات اتمنى ان تكون فيها حساساً أكثر |
Daha geniş bir alana ihtiyaç duyarım ama Senin için iyi. | Open Subtitles | شخصياً . أحتاج لمكان أوسع ولكن هذا جيد لكِ |
G-gerçeten mi? İnandığın yolda yürümek Senin için iyi. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تتبعي الطرق الذي تؤمنين به |
Viktor Senin için iyi olduğunu söylüyor. Sağlıklı olan her şeye deli olur. | Open Subtitles | فيكتور يقول بأنه ممناسب لكِ فهو مهوس بأي شئ صحي |
Dr. Kleerick bunun Senin için iyi olmadığını söyledi. | Open Subtitles | تعلمين أن الدكتور كليريك يقول أنها ليست جيدة من أجلك. |
Bilirsin bir daha kendine kalkan olarak birini seçersen... kendine çatlak bir zenciyi seçmesen Senin için iyi olur. | Open Subtitles | تعرف, فى المرة القادمة عندما تختار درع انسانى أفضل لك ألا تختار زنجى أحمق |
"Köpek Senin için iyi olacak, evlat." | Open Subtitles | الكلبة سوف تكون مناسبة لك ابني |
Biliyorsun ben seni seçmelerini bekliyorum Bence Senin için iyi olur | Open Subtitles | تعرف؟ اتمنى ان يختارونك سيكون هذا مفيدا لك |