Yani kapıyı böyle açmamız senin için sorun değil mi? | Open Subtitles | أوه, ليس مشكلة بالنسبة لك في فـتح البـــاب بهــــذه الطــــريقة؟ |
- Oraya gitmek senin için sorun olur mu? | Open Subtitles | هذه ستكون مشكلة بالنسبة لك. أتريد الخروج من المهمه؟ |
Sadece görmezden gelmeni istiyorum. senin için sorun olur mu? | Open Subtitles | أريدك أن تتجاهل الأمر هل لديك مانع في ذلك ؟ |
Pekâlâ, şey, o zaman bu senin için sorun olmayacaktır sert adam. Miles, burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | حسنا هذا لن يكون اى مشكلة لك ثم رجل قوى اميال ماذا تفعل هنا؟ |
İkiniz madem sadece öpüştünüz bu senin için sorun olmaz herhalde. | Open Subtitles | أعني ، بالنظر إلى أنك قبلتها فحسب لا أرى أن لديك مشكلة مع هذا |
Yani Brady sahilde beni yürüyüşe çıkarsa senin için sorun olmaz mı? | Open Subtitles | أذا أنت لا تمانعين أن قام برادي بأصطحابي بنزهة على الشاطئ ؟ |
Bu senin için sorun olmaz, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تمانعين هذا ، صحيح؟ |
Bu yüzden acele etmelisin. Bu senin için sorun olmaz. | Open Subtitles | لذا عليك أن تسرع ويجب ألا تكون هذه مشكلة بالنسبة لك |
Yani bu senin için sorun olacaksa, bence her şeyi tekrar gözden geçirmeliyiz. | Open Subtitles | بسبب مهنتي فإذا كان هذا سيصبح مشكلة بالنسبة لك أعتقد أننا يجب أن نعيد النظر في الأمر برمته |
senin için sorun olacaksa başka ne diyeceğimi bilmiyorum çünkü böyle hissediyorum ve değişmeyecek de. | Open Subtitles | اذا كانت ستكون مشكلة بالنسبة لك اذن لا اعرف ماذا اقول , لأن ان الأمر هو نفسه ولن يتغير |
senin için sorun olmazsa, konuk listesinin bir kopyasını alacağız. | Open Subtitles | اذا كان ليس لديك مانع سنحتاج نسخة من قائمة ضيوفك |
Bana şu hikayenin aslını anlat. senin için sorun değilse. | Open Subtitles | اخبرني القصة، القصة الحقيقة إذا لم يكن لديك مانع |
Ve eğer senin yönteminle yaparsak onlara uzun zamanda adi mal yollama riski taşırız bu da senin için sorun değil çünkü eğer çekilirlerse üzerinde kumar oynayabileceğin başka bir şirket bulursun. | Open Subtitles | , و لو فعلنا الامر بطريقتك سنواجه مشكلة طويلة الامد في التوصيل لهم , المنتج المطلوب , و هذا لا يشكل مشكلة لك |
Dürüst olmak gerekirse, bunun senin için sorun olacağını düşünmedim. | Open Subtitles | بصراحة، لم أكن أظن أبدا أنه ستكون لديك مشكلة مع هذا. |
Evet arada gezmem senin için sorun olmadığı sürece. | Open Subtitles | لا أمانع طالما لا تمانعين أن أخرج بها في جولة من آنٍ لآخر |
ve bu senin için sorun degil mi, gabi? | Open Subtitles | وانت لا تمانعين هذا يا (غابي)؟ |
- Yani bu büyük şovda yardımcım olmak senin için sorun değil? | Open Subtitles | لذا أنت موافق على أن تكون مساعدي في البرنامج الكبير؟ بالطبع .. |
Sırrını kameraya ifşa etmek... senin için sorun olur mu? | Open Subtitles | هل لديك مشكله في ذلك بأن تكشفي سرك للكاميرا؟ |
Ama senin için sorun olmazsa sana annen ve babanla ilgili birkaç soru daha sormak istiyordum. | Open Subtitles | ولكن إذا كان هذا مناسباً, فكم أود ان اطرح عليك.. بعض الاسئلة الاضافية بشأن والدتك ووالدك |
...senin için sorun olmazsa. | Open Subtitles | اذا كان لديك مشكله |
- senin için sorun olur mu? | Open Subtitles | هل لديك مشكلة في هذا ، يا صاح ؟ |
Beni başka bir yerden alırsan, bu senin için sorun olacaktır. | Open Subtitles | إذا أخذتني إلى مكان آخر ليس ي القائمة، سيسبب لك مشكلة. |
senin için sorun olacaksa, başkasına teslim ettiririm. | Open Subtitles | إذا كان سيعرّضكِ للمشاكل سأكلف شخصاً غيركِ، ليقوم بإيصالها |