Eğer Senin yerinde olsaydım günde 1.5 saat telefonumu kapardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك ربما نصف ساعة في اليوم سأغلق موبايلي |
Senin yerinde olsaydım ne yapardım, biliyor musun Robbins? | Open Subtitles | أتعرف ما الذى سأفعله لو كنت مكانك يا روبين |
Eğer Senin yerinde olsaydım Jacob, bunların hiçbirini yakacak odun olarak kullanmazdım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك جيكوب,لن أستخدم أى من هذه الآخشاب. |
Senin yerinde olsaydım bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأفعل ذلك لو كنت بمكانك |
Senin yerinde olsaydım erkeğimle daha fazla vakit geçirir ve babamın fi tarihinde götürdüğü gizli muhbir için de daha az vakit harcardım. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانكِ لأمضيتُ وقتاً أطول مع خليلكِ ووقتاً أقلّ في البحث عن مخبرة قد يكون والدكِ ضاجعها قديماً |
Eğer Senin yerinde olsaydım geçmişte yaşamaktan vazgeçerdim. | Open Subtitles | أتعرفين، لو كنت مكانكِ لكنت قد توقفت عن العيش في الماضي |
Buna sevindim ama Senin yerinde olsaydım incinmiş, sinirli, hatta nefret dolu olurdum. | Open Subtitles | أعني، يسعدني ذلك ولكن لو كنتُ مكانكَ لجرحَت مشاعري ولغضبتُ وتقززتُ أيضاً |
Senin yerinde olsaydım ve içeri silahlı giremeseydim dışarı çıkar çıkmaz bizi vurmaları için her kapıya birer adam yerleştirirdim. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك ولم أتمكّن من إدخال أسلحة معي لوضعتُ عملاء عند كلّ مخرج مستعدّين لإردائنا ساعة خروجنا |
Senin yerinde olsaydım, bunu yapmazdım. | Open Subtitles | إذا أنا كنتُ أنت, لن أفعل ذلك |
Senin yerinde olsaydım onu beklemekten vazgeçerdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك , لكنت قد توقفت عن انتظارها,حسنا؟ |
Senin yerinde olsaydım ne yapardım. Dinle beni. Senin yerinde olsaydım, eve gidip ailemle konuşurdum. | Open Subtitles | سأقول لك ماذا كنت سافعلة لو كنت مكانك لو كنت أنا مكانك، |
Senin yerinde olsaydım bu bozuklukları cidden çamaşır için harcardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لإستعملت هذه الأرباع للغسيل |
Senin yerinde olsaydım konuşmayı keser ve buradaki şapka koleksiyonunu uzaklaştırmaya başlardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لتوقفت عن الكلام و بدأت التفكير بجدية |
Senin yerinde olsaydım konuşmayı keser ve buradaki şapka koleksiyonunu uzaklaştırmaya başlardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لتوقفت عن الكلام و بدأت التفكير بجدية |
Senin yerinde olsaydım konuşmayı keser ve buradaki şapka koleksiyonunu uzaklaştırmaya başlardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لتوقفت عن الكلام و بدأت التفكير بجدية |
Senin yerinde olsaydım konuşmayı keser ve buradaki şapka koleksiyonunu uzaklaştırmaya başlardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لتوقفت عن الكلام و بدأت التفكير بجدية |
Aslında,bende Senin yerinde olsaydım aynısını yapardım. | Open Subtitles | فى الحقيقة، لو كنت مكانك لربما فعلت نفس الشىء |
Senin yerinde olsaydım bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأفعل ذلك لو كنت بمكانك |
Senin yerinde olsaydım, Marcus'un teklifini kabul ederdim. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانكِ, لكنت أخذت عرض (ماركوس) الأن. |
Demek istediğim, Senin yerinde olsaydım ben.. | Open Subtitles | إنني أقول فحسب، أنني لو كنت مكانكِ .. ربما سينتابني شعور |
Senin yerinde olsaydım, cinayetle ilgili onunla konuşurdum. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانكَ . لتحدّثت إليه بشأن جريمة القتل |
Senin yerinde olsaydım, o izmaritleri iyi saklardım. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك لأحتفظتُ بأعقاب السجائر هذه جيداً. |
Senin yerinde olsaydım... | Open Subtitles | ...إذا أنا كنتُ أنت |
Eğer Senin yerinde olsaydım ben ne yapardım sadece onu söylüyorum... | Open Subtitles | يمكنني أن أخبرك مالذي سأقوم به أنا لو كنت في مكانك |
Ama Senin yerinde olsaydım, şiddetle bana katılmayı düşünürdüm. | Open Subtitles | ولكن إن كنت مكانك لفكرت بجدية في الانضمام إليّ |
Bu adam nasıl balık tutulacağını biliyor. Senin yerinde olsaydım, onunla giderdim. | Open Subtitles | إنه يجيد الصيد أنصحكم بأخذه معكم |