| Az önce dedim ya, seninle konuşmamam gerekiyor. | Open Subtitles | لقد قلت مسبقا انه لايفترض بي ان اتحدث معك |
| Gavin, seninle konuşmamam gerekiyor ama bilmen gerektiğini düşündüğüm bir şey var. | Open Subtitles | جافن, ليس من المفترض ان اتحدث معك لكن يوجد شئ أعتقد ان عليك معرفته |
| seninle konuşmamam lâzım. | Open Subtitles | انا ليس من المفترض ان اتحدث معك |
| Çünkü yemin ettim. Şuan bile seninle konuşmamam lazım. | Open Subtitles | فقد أقسمت لاينبغي بي حتى أن أحادثك الآن |
| - Kardeşim seninle konuşmamam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | أختي قالت , يجب على أن لا أحادثك ! |
| Şefim seninle konuşmamam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ممثل نقابتي أخبرني ألا اتحدث معك |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 