Bu akşam buradayım çünkü doğum gününde Seninle olabilmek için uçuş saatimi değiştirdim. | Open Subtitles | أنا هنا لأنّني أجّلتها لأكون معك هنا اليوم في عيد ميلادك |
Seninle olabilmek için ne gerekirse yapacağımı biliyor ve bunu bana karşı kullandı. | Open Subtitles | كان يعرف أنّي مستعدّ لفعل كلّ ما يلزم لأكون معك وقد استغلّ هذا ضدّي |
Bunu hak etmiyorum. Seninle olabilmek için geldim. | Open Subtitles | . (لا أستحق هذه المعاملة يا (كيو أسرعتُ بالطيران لأكون معك هنا |
Seninle olabilmek için uzun süre bekledim. | Open Subtitles | انتظرت وقتاً طويلاً لأكون معك |