"serbest bırakmak için" - Traduction Turc en Arabe

    • لتحرير
        
    • لإطلاق سراح
        
    • لإطلاق سراحه
        
    • لتحرر
        
    • لإطلاق سراحك
        
    Birisini doğal olmayan kontrolden serbest bırakmak için eski bir sihir. Open Subtitles إنها تعويذة قديمة لتحرير أي شخص من سيطرة غير ه عليه
    Ve oğlumu serbest bırakmak için paramı son kuruşuna kadar harcardım. Open Subtitles و مستعد لإنفاق كل ما أملك لتحرير ابني الوحيد
    Bu tür damıtmanın püf noktası, koku moleküllerini serbest bırakmak için ısı kullanırken aynı zamanda bu hassas maddelerin süreç içinde bozulmadığından emin olmaktır. Open Subtitles السرّ في هذا النوع من التقطير هو استخدام الحرارة لتحرير جزيئات الرائحة لكن تضمن في ذات الوقت
    Bekle, diyorsun ki birileri iblisi serbest bırakmak için Lincoln Abidesinin başını kesti. Open Subtitles تمهل, هل تقول أن شخصاً ما قطع رأس النصب لإطلاق سراح الشيطان
    Bak, sevgili yaşlı babanı kaçırdım ve serbest bırakmak için bir milyon dolar istiyorum. Open Subtitles استمع، لقد إختطفت والدك العزيز وأريد مليون لإطلاق سراحه
    Güçlerimi serbest bırakmak için karda bir daire çiz. Open Subtitles إرسم دائرة في الجليد لتحرر قواي
    Sizi serbest bırakmak için hiç bir nedenleri de olmazdı. Sadece sen burada olduğun için onu serbest bıraktılar. Open Subtitles ولن يكون عندهم سبب لإطلاق سراحك
    Kocasını serbest bırakmak için ne kadar destek alabileceğine bakıyordur belki. Open Subtitles يختبر حجم الدعم الذي يمكنها الحصول عليه قبل أن تهبط بقواتها لتحرير زوجها، لذا سأتخذ قرار سريع تجاهه.
    Buna ilaveten, aynen bazı hayvanların yiyeceği serbest bırakmak için bir halatın iki ucunu aynı anda tutarak işbirliği yapabilmeleri gibi, burada Entropica'nın bu görevin model versiyonunu başarabildiğini görüyoruz. TED أيضاً، تماماً كبعض الحيوانات الأخرى القادرة على التعاون لسحب نهايتي الحبل في نفس الوقت لتحرير الطعام، هنا نحن نرى أن إنتروبيكا قادر على إنجاز نسخة نموذجية لتلك المهمة.
    Yapmadın, ama Morgana'yı serbest bırakmak için güç lazım ve sana ihtiyacım kalmadı. Open Subtitles أبداً على الإطلاق. فأنا احتاج قوتك لتحرير (مرجانه). أنا لا أحتاج لكِ فحسب.
    Yapmadın, ama Morgana'yı serbest bırakmak için güç lazım ve sana ihtiyacım kalmadı. Open Subtitles أبداً على الإطلاق. فأنا احتاج قوتك لتحرير (مرجانه). أنا لا أحتاج لكِ فحسب.
    Emma. Merlin'i serbest bırakmak için gereken eksik malzememizi nereden bulacağımızı biliyorum galiba. Open Subtitles (إيمّا)، أعتقد أنّي ربّما أعرف مِنْ أين سنحصل على المكوّن الناقص لتحرير (ميرلين)
    Çiftlik hayvanlarını serbest bırakmak için bir yürüyüşe katılacağım. Open Subtitles انا ذاهبة لمسيرة لتحرير حيوانات المزارع
    Richard'ı serbest bırakmak için değil size taht yolunu satın almak için. Open Subtitles الفدية ستكون لشراء طريقك للعرش ,لا لتحرير (ريتشارد)
    Masum insanları serbest bırakmak için DNA testinin kullanıldığı 1989'dan beri bozulmuş mahkumiyetlerin %70'inden fazlası, görgü tanığı ifadesine dayalıydı. TED منذ 1989، عندما استخدم تحليل الحمض النووي لأول مرة لإطلاق سراح الأبرياء، تم إبطال 70 بالمئة من التهم التي كانت ترتكز على شهادة شاهد العيان.
    Ruhunu serbest bırakmak için nerede öldüğünü bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نجد أين ماتت لإطلاق سراح روحها
    Perkins'i serbest bırakmak için 30 saniyeniz var, müdür. Open Subtitles لديك 30 ثانية أيها المأمور (لإطلاق سراح (بيركينز
    İngiltere'ye Lola'yı serbest bırakmak için gideceksin. Open Subtitles انت ذاهب لاانجلترا لتحرر لولا.
    Eğer Kaptan Jackson'u ya da ismi herneyse..., ...onu katil olarak çağırmamız lazımdı, serbest bırakmak için çalışıyorsan, ...üzgünüm, ama bunu kendi başına yapman gerek. Open Subtitles (إذا كنت تعمل لتحرر القائد (جاكسون أو أي إسمٍ علينا مناداته به أعتذر، ولكّن عليكّ فعل ذلك لوحدك
    Seni serbest bırakmak için bu kadarı yetmez. Open Subtitles لكنه غير كافٍ لإطلاق سراحك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus