Umarım serginin sizin üzerinizde aynı etkisi olur. | TED | وأنا آمل، بالمناسبة ، أن الهدف الحقيقي من المعرض سيكون لديه نفس التأثير عليكم. |
serginin amacı çocuklara fikirler vermekti - | TED | وكان المعرض يعنى ليكون وسيلة تجعل الأطفال في التفكير بالقيام |
İşte burası da depoda tamamı bir araya geldiği zamanki serginin görüntüsü. | TED | وهذا شكل المعرض كاملاً بعد جمعه في هذا المستودع. |
Sonra, bunları bir dergide kapak fotoğrafı olarak yayınlasak serginin tanıtımı için. | Open Subtitles | ومن الممكن أن نستعملهم فيما بعد كغلاف للمجلة ودعاية للمعرض |
Size şu anda gösterdiğim serginin farklı bölümleri, biraz tadına bakmanız için. | TED | و كما ترون فأنا أعرض لكم عدة مقاطع من العرض الآن، فقط لأعطيكم فكرة عن مذاقها |
Elbette ki onu burada buldunuz sergiden dolayı değil serginin çektiği kalabalıktan dolayı. | Open Subtitles | كلا، بالطبع، أنت عثرت عليه هنا ليس بسبب المعرض ولكن بسبب الحشد الذي تجذبه المعروضات |
Bugün yapacağım şey sizlere bir önizleme sunmak, şu an üzerinde çalıştığım, bir sonraki sergiden. Bu serginin ismi "Tasarım ve Elastik Zihin." | TED | و ما سأقوم بعمله اليوم هو أن أعرض لكم فكرة عامة عن المعرض القادم الذي أعمل عليه، و أسمه "التصميم و العقل المطاط" |
Haftanın geri kalan günleri yeni serginin kurulmasına ayrılacak. | Open Subtitles | باقى الأسبوع سيتم تكريسه لتنصيب المعرض الجديد |
serginin açılmasından bir hafta önce, güvenlik neredeyse tamam gibi, ama tam personel değil. | Open Subtitles | قبل إفـتتاح المعرض بإسـبوع كان الأمن متـخذاً مـوقعـه، لكنهم غير كاملين |
Yosunların üzerinde yavaşça ilerliyorlar tam serginin dışına çıkmaya başladıklarında çardak kuşu onları fark ediyor ve alıp tekrar yerlerine koyuyor. | Open Subtitles | على الأشن، وعلى حافة المعرض يلاحظهم الطائر ويجمعهم ويضعهم موضعهم مجدداً، |
İş arkadaşları ve ailesi serginin haftaya olan açılışı için heyacanlı olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | زملاؤه في العمل و عائلته يقولون بأنه كان متحمسا بشأن افتتاح المعرض الذي سيتم الأسبو ع المقبل |
O gece büyük serginin açılışıydı. | Open Subtitles | تلك كانت ليلة افتتاح المعرض الفني الكبير |
Gittiğim yerlere göre serginin başlığını değiştiriyordum. | TED | سوف اغير-- اعتمادا على المكان الذي سوف اذهب اليه-- عنوان المعرض. |
serginin, yetkililerce gözlenmesine rağmen mülteciler, kendileri hakkında konuşmaktan çekinmediler. Kendi hikayelerini ve durumlarını olası sonuçlardan korkmadan anlattılar. | TED | في السياق المحمي من المعرض الفني، شعر طالبوا اللجوء بالراحة والحرية للحديث عن أنفسهم، وعن قصصهم ووضعهم، بدون أي خوف من العواقب. |
Bu sabah, serginin açılışında oradaydım. | Open Subtitles | كنت هناك هذا الصباح لافتتاح المعرض. |
Bu da,tabiki, serginin baş tacıdır lafı dolandırmaya gerek yok | Open Subtitles | هذا ، بالطبع جوهرة تاج المعرض لا تلاعب |
Bu gece, serginin son gecesi. | Open Subtitles | وهي من الليلة الماضية موجودة في المعرض |
Evet, serginin nadide parçası, nerede? | Open Subtitles | نعم , ومحور للمعرض , اين هي؟ |
Adımı araştırmış ve - serginin ilanlarını görmüş olmalı. | Open Subtitles | ورأى الخبر الصحفي للمعرض - من؟ |
Bunu sizin de görmek istediğinizden eminim. serginin bir parçası. | Open Subtitles | لابد أنك تريد رؤيتها أيضاَ كجزء من العرض |
Müsade ederseniz serginin temizliğini kontrol edeyim.. | Open Subtitles | من أن المعروضات قد تم تنظيفها |