Sana tamir ettiğim lavabodan güzel serinletici bir su teklif edebilirim miyim? | Open Subtitles | هل أحضر لك كوب ماء منعش ولطيف من الحوض الذي أصلحته للتو؟ |
En büyük boy serinletici bir çilekli gazoz. | Open Subtitles | كأس منعش من الفراولة الفوارة الممتازة بالحجم الكبير. |
Çok ferahlatıcı, bayım. Çok serinletici. | Open Subtitles | منعش، منعش جداً |
Su tattırarak arasındaki damak hindistan cevizi ve hanımeli serinletici bir buket var, temizlemek için hizmet etti. | Open Subtitles | أن الماء المقدم لتطهيراالفم بين التذوق له باقة منعشة من الجوز وعسل الزهور |
Hava çok güzel, rüzgâr serinletici. Gözlerim üşüyor ve burada kimse yok. | Open Subtitles | الهواء رطب والرياح منعشة وعيني تريان روعة المكان... |
Ekşi, serinletici ve yağsız atıştırmalık. | Open Subtitles | انها وجبة خفيفة لاذعه منعشه وخالية من الدسم |
Unutmayin ki programimizin size ulasmasini "Nefis ve serinletici" Coca-Cola ile | Open Subtitles | (كوكاكولا) لذيذه و منعشه |
Ortada kendinize serinletici, soğuk bir içki almamanızı gerektirecek hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | هناك ، بالتأكيد لا يوجد سبب يجعلكى لا تحصلي على شراب بارد ومنعش ليشعرك بالهدوء في هذا الطقس المشبع بالبخار |
Çok ferahlatıcı, bayım. Çok serinletici. | Open Subtitles | منعش، منعش جداً |
Ama bayağı serinletici. | Open Subtitles | مع ذلك أقرّ أن الجو منعش |
Sana serinletici bir içki ver dedim. | Open Subtitles | لقد طلبت مشروب منعش |
- Çok serinletici. | Open Subtitles | -هذا منعش -مزحة جيدة |
serinletici bir mojito iyi gider. | Open Subtitles | اعملي لي mojito منعش . |
Pizza garip bir şekilde serinletici. | Open Subtitles | هذه البيتزا منعشة بشكل غريب |
Hafif ve serinletici olduğunu düşünmüştüm, o kadar tatlı değil. | Open Subtitles | لقد ظننت انة خفيف ومنعش ليس حلواً كثيراً |