| Doku sertleşmesi, seks düşkünlüğü ve kemik dış zarı altındaki bölgelere bakarak adamın üçüncü derece frengisi varmış. | Open Subtitles | تصلب الأنسجة المتناوب و المساحات البيروكية على السطوح الخارجية الثانوية تظهر بوضوح بأنه اياً كان هذا |
| Hasta, bacak sertleşmesi ve hissizlik şikayetiyle geldi. | Open Subtitles | لقد تقدم المريض وكان لديه تصلب فى الاطراف وتخدير |
| Çenesinde ve ellerinde ölüm sertleşmesi var. | Open Subtitles | ثمة علامات عن حالة تصلب الموتى على الفك و اليدين |
| Kas sertleşmesi, tüm vücutta titreme. | Open Subtitles | صلابة العضلات , رعاش كامل الجسم |
| Beyin sapı sertleşmesi türünde. Menenjit gibi. | Open Subtitles | هذا نوع من صلابة الدماغ |
| Bu havada bile sertleşmesi için çok erken. | Open Subtitles | هذا مبكر على التصلب حتى في مثل هذه الحرارة |
| Karısı Jenny'de çoğul doku sertleşmesi başlangıcı var. | Open Subtitles | انها في المراحل الأولى من التصلب المتعدد جيني، زوجته. |
| Doğru bir şey, Dale. Koma sertleşmesi. | Open Subtitles | (تلك حقيقة (ديل "منتصب الغيبوبه |
| Koma sertleşmesi mi? O ne be? | Open Subtitles | منتصب الغيبوبه"؟" ماذا؟ |
| Atardamar sertleşmesi. | Open Subtitles | لديك تصلب شرياني |
| Bununla devam et. Bir çocukta yumrulu doku sertleşmesi ve alveolar rabdomiyosarkom? | Open Subtitles | التصلب الدرني بفتاة لديها سرقوم سنخي؟ |
| Babamda, birden çok doku sertleşmesi vardı. | Open Subtitles | وكان والدي التصلب المتعدد. |