Babanın servetinin tadını hiç çıkaramadın daha sen çok gençken hepsini kaybetti. | Open Subtitles | ِلم تستمعي بثروة والدكٍ.. لقد خسر كامل ثروته عندما كنتِ.. صغيرة جداً |
Varlıklarının dökümünde, servetinin net toplamının ne kadarını nükleer güç oluşturuyordu? | Open Subtitles | الملخص الذي أعطيتني إياه عن ممتلكاته كم حجم ثروته في.. الطاقة النووية؟ |
Ama dünyayı umursamayan bir adam servetinin yarısını onu kurtaracak bir projeye harcamazdı. | Open Subtitles | لكن رجل لا يهتم بالعالم لا ينفق نصف ثروته على خطة لإنقاذه... |
Ve torunum Chris Pewterschmidt servetinin tek varisidir. | Open Subtitles | وأسمي حفيدي كريس الوريث لثروة بيتيرشميديت |
Aslında milyonlar değerindeki gayrimenkul servetinin tek mirasçısıydı. | Open Subtitles | في الواقع كان الوريث الوحيد لثروة عقارات و أراض |
CA: Sen bir hayırseversin ve kendi servetinin bir kısmını buna adamaya hazırsın. | TED | ك.أ: إذن أنت فاعل خير، ومستعدًا لحفظ ثروتك التي وضعتها في هذا. |
Son arzusu servetinin öğrencileri arasında paylaştırılmasıydı. | Open Subtitles | لذا كانت وصيتها أن توّرث كامل ثروتها الى طلابها |
Çünkü servetinin üçte biri nükleer enerjiden geliyor. | Open Subtitles | لأن ثلث ثروته مستثمرة في الطاقة النووية |
Kapsamlı portföyü servetinin belkemiğini oluşturuyor. | Open Subtitles | مناصبه المتعددة تكون أساس ثروته |
Oraya gitmek için servetinin çoğunu teklif etmişti. | Open Subtitles | هو عرض معظم ثروته للوصول الى هناك |
Onun servetinin çoğunu verdi... | Open Subtitles | قام بالتبرع بجزء كبير من ثروته |
Ona servetinin bir kısmını miras bırakmış. | Open Subtitles | لكنه ترك لها جزءً من ثروته |
Christian Dahl şimdiye muhtemelen servetinin bir kısmıyla suçlu değişimi olmayan bir ülkeye gitmiştir. | Open Subtitles | (كريستان دول) على الأرجح في دولة لديها سياسة عدم تسليم المدانين -بقطعة من ثروته حتّى الآن |
servetinin ona ne iyiliği dokundu? | Open Subtitles | ماذا فعلت ثروته به؟ |
Cranfield'ın servetinin %10'unu bağışladığı vakıf... | Open Subtitles | نفس المؤسسة التي منحها كرانفيلد) 10% من ثروته) |
Kendisi, o ilacın servetinin varisidir. | Open Subtitles | إنها مثل الوريثة لثروة الأكس لاكس |
Huntington Hartford AP servetinin mirasçısı. | Open Subtitles | هنتنغتون هارتفورد A P هو الوريث لثروة |
McDougal servetinin varisiyim. | Open Subtitles | انا الوريثه لثروة ماكدوغال |
Vermont servetinin mirasçısı ve New York Üniversitesinde 1. sınıf öğrencisi. | Open Subtitles | {\pos(192,205)}"وريثة لثروة "فرموث {\pos(192,205)}وطالبة في السنة الأولى بجامعة "نيويروك" |
Addison servetinin mirasçısı öldürülüyor. Dava esnasında da jüri üyesi ölüyor. | Open Subtitles | وريثة لثروة (أديسون) قتلت، وأثناء المحاكمة قتل أحد أعضاء هيئة المحلفين كذلك |
Sinclair, sendikanın en büyük sigortacısı olarak, sen de sahtekârlıkla kazanılmış servetinin büyük bir kısmını kaybedebilirsin. | Open Subtitles | سنكلير , تأمين رئيسي للاتحاد يمكن ان تفقد جزء كبير من ثروتك القذرة او انا ابالغ ؟ |
servetinin yarıdan fazlasını mücevhere harcadı. | Open Subtitles | لقد قامت بإهدار أكثر من نصف ثروتها على المجوهرات. |
Annesinin vasiyetine göre Bayan Norma'nın servetinin yarısı yeni kocanıza kalacaktı. | Open Subtitles | فَفي شروط وصية والدتها فزوجك الجديد سيرث نصف ثروة الآنسة نورما |