"servise" - Traduction Turc en Arabe

    • لغرفة
        
    • الطوارئ
        
    • الحافلة
        
    • للخدمة
        
    • الباص
        
    • لقسم
        
    • بتقديم الطعام
        
    • قسم الوجبات
        
    • للتقديم
        
    • خدمات المارشالز
        
    - Onu acil servise götüreceğiz. - Sonra da ödemeyi konuşacağız. Open Subtitles سنوصله لغرفة الطوارئ وبعدها سنتحدث عن طريقة الدفع
    Miden bulanırsa, kusmaya başlarsan ve gözlerin sararırsa acil servise git. Open Subtitles سأخبرك بشيء تفعله إذا شعرت بقرف يعني إذا استفرغت وأصبحت عينك صفراء اذهب فوراً لغرفة الطواريء
    Bizimle tanışmadan önceki üç haftada Veronica acil servise üç kez gitti. TED في الثلاثة أسابيع السابقة لزيارتنا ذهبت فيرونيكا ثلاث مرات إلى قسم الطوارئ
    Yemekten sonra hastalandığını, acil servise gittiğini ve gıda zehirlenmesi olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles أصبت بوعكة بعد الغداء وذهبت إلى الطوارئ وتم تشخيصك على تسمم بالغذاء
    Her sabah servise bıraktığımda maskesini çıkarmaması için onu uyarmak zorundayım. TED في كل صباحٍ، عندما أوصلُها إلى موقَف الحافلة المدرسية، لابُد أن أُذّكرها بألّا تخلع قناعها الواقي.
    Sizin mahallede birçok insan, servise binmemeyi seçiyor. Open Subtitles هناك الكثير من الناس الذين يعيشون في حيّك ولا يختارون أن يستقلوا تلك الحافلة
    FBI onları taramamızı ve dijital kopyalarını gizli servise ve F.R.B'ye yollamamızı istiyor. Open Subtitles طلبت المباحث فحصها وأرسلت نسخاَ رقمية للخدمة السرية لاتحاد المصارف
    Uyuyan güzel vaktinde kalkıp, servise yetişemedi de... Open Subtitles الجميل النائم هناك لم يستطع الإستيقاظ في الوقت المناسب ليستقل الباص هذا الصباح.
    Hayır, maçtan sonra acil servise götürdük. Open Subtitles لا، لا أخذناه لغرفة الطوارئ بعد المباراة
    Geçen gece beni acil servise getirdiklerinde bunu hatırlayamadığım için, kusura bakma. Open Subtitles يجب أن تسامحيني لأنني لم أتذكر هذا في تلك الليلة عندما أحضروني لغرفة الطوارئ
    Acil servise gidiyor. Kurşun yaralanması ama bence iyileşecek. Open Subtitles انه فى طريقة لغرفة الطوارىء لقد اصيب بعيار نارى و لكن اعتقد انه سيكون بخير
    Unuttunuz herhalde, acil servise gitmemiz gerek hemen! Open Subtitles في حال نسيتما علينا ان نذهب لغرفة الاسعاف الآن
    Ohh, bu çok hoş, ama hâlâ acil servise gitmemiz gerek. Open Subtitles ذلك جميل لكن ما زال علينا الذهاب لغرفة الاسعاف
    Sen ve terapi köpeğin acil servise şans eseri gelmiş olamazsınız. Open Subtitles هذا ليس حادثاً انت وكلبك انتهى بكم المطاف في غرفة الطوارئ
    Hastane kayıtlarına da bak. Acil servise sıkça gidip gelmiş olabilir. Open Subtitles قارني ذلك مع سجلات المستشفى قد يكون ادخل الطوارئ بشكل متواتر
    Bell'in etrafında öğrencilerle poliklinikte oturduğunu bir yandan da hastaların acil servise geldiğini, kayıt olduğunu ve içeriye alındığını düşünün. TED فتخيلوا بيل جالساً في العيادة الخارجية, والطلاب ملتفون من حوله, والمرضى يسجلون في غرفة الطوارئ وقد سجلوهم وأتوا بهم.
    Ben okula gidiyorum ve bugün servise bineceğim. Open Subtitles إنني سوف أذهب للمدرسة و سوف أركب الحافلة اليوم للذهاب للمدرسة
    Dudaklarımı oku. Kaldır kıçını ve otobüsünle servise devam et. Open Subtitles اسمع ما أقول عد إلى مقعدك واجعل الحافلة تتحرك
    Ama servise binmeyi seçmiyorlar. Open Subtitles لكنهم لا يختارون أن يستقلوا تلك الحافلة
    Bu nedenle Gizli servise katıldım silahı belime taktım o zamandan bu yana 11 kişi öldürdüm. Open Subtitles لذا ، إنضممت للخدمة, مقيدة بأسلحة شخصية منذ ذلك الحين ، قتلت 11شخصا
    Eğer tekrar servise dönersem ne kadar salak olacağımın farkında mısınız? Open Subtitles هل تدكرون كيف سأبدو مغفلة حين أعود لركوب الباص ؟
    Acil servise baş ağrıları için başvurmuş. Open Subtitles لقد تم تحويلها لقسم ,الطواريء لأجل صداعها
    servise başlayın. Open Subtitles ابدأوا بتقديم الطعام!
    Ayrıca arabaya servise kimse bakmıyor ve pastırma stokumuz tamamen bitmiş durumda. Open Subtitles وليس لدينا اي احد يتدبر تقديم الوجبات في قسم الوجبات السريعة ونحن تماما" قد نفذ منا لحم الخنزير وليس لدينا اي احد يتدبر تقديم الوجبات في قسم الوجبات السريعة ونحن تماما" قد نفذ منا لحم الخنزير
    Akşam saatlerinde eve girerseniz şahit olacaksınız ki on kişi için hazırlanan sofraya ama sandelyeler her zaman tam olarak dolmaz. Akşam yemeği servise hazir olduğunda, TED اذا دخلت سوف ترانا وقت المساء, عند الطاولة المعدة لعشرة اشخاص و لكن ليس دائما كل الكراسي مشغولة. في الوقت اللذي يكون فبه العشاء جاهزا للتقديم,
    servise isimsiz bir ihbar gelmiş. Birileri bu gece Justin'e bir şey yapabilirler. Open Subtitles خدمات المارشالز تلقّوا معلومات من مجهول شخص ما قد يحاول قتل (جوستين) الليلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus