"sesli bir şekilde" - Traduction Turc en Arabe

    • بصوتٍ عالٍ
        
    • بصوت مرتفع
        
    • بصوت عالي
        
    • بصوت عال
        
    • بصوت عالٍ
        
    Ön sırada oturan bazılarınız çok sesli bir şekilde yutkunuyor. Open Subtitles البعض منكم في الصفوف الأولى يبتلع بصوتٍ عالٍ
    Belki. Belki de sesli bir şekilde söylemek istemediğin bir şey vardır. Open Subtitles ربما، أو ربما هناك شيء من الأفضل ألا تقوله بصوتٍ عالٍ
    Bu yüzden canım, şunu sesli bir şekilde dile getirmek zorunda hissetim. Open Subtitles ولهذا يا عزيزتي أنا مضطر للقوّل بصوتٍ عالٍ:
    Papazınla konuştuğun gibi ağzını açıp, bütün detayları sesli bir şekilde söyleyeceksin. Open Subtitles سيتوجّب عليكِ فتح فاهكِ وقول الأمر بصوت مرتفع وبالتفصيل، وكأنكِ تخاطبين كاهنكِ
    Pekâlâ, bunu sesli bir şekilde söyleme çünkü kulağa olduğundan daha kötü geliyor. Open Subtitles ثم نحاول إدخال أنفسنا إلى واقع بديل حسنا، إذن لا تقوليها بصوت مرتفع ﻷن ذلك جعلها تبدو أسوأ بكثير
    Bugün iyi bir toplantıyı kaçırdın. sesli bir şekilde yalan söyledim ve sonra da odadaki tek dürüst adamın ruhunu parçalara böldüm. Open Subtitles لقد كذبت بصوت عالي ثم حطمت روح الرجل الصادق الوحيد في الغرفة
    Bunu sesli bir şekilde yapacaksınız 996 ile başlayarak ve olabildiğince hızlı şekilde. TED ستفعلون ذلك بصوت عال وبأسرع ما يمكنكم، ابتداء من 996.
    Daha önce sesli bir şekilde söylemediğimize inanamıyorum. Open Subtitles لا يُمكنني التصديق أننا قلنا هذا .بصوت عالٍ من قبل
    Onu buraya getirdim, doyurdum ve sorunlarını sesli bir şekilde ifade etmeye davet ettim onu. Open Subtitles لذا أحضرتها هنا, وغذيتها ودعوتها وجعلتها تتحدث عن متاعبها بصوتٍ عالٍ
    Aman Tanrım, sesli bir şekilde, söylediğimde çok kötü geliyor kulağa. Open Subtitles يا إلهي، هذا يبدو شنيعاً عندما أقوله بصوتٍ عالٍ.
    Bunu sesli bir şekilde okumanı rica edecektim. Open Subtitles كنت سأطلب منك أن تقرأه بصوت مرتفع
    sesli bir şekilde söyleyemiyorum çünkü çünkü Tanrı'nın gazabından korkuyorum... Open Subtitles لا استطيع ان انطق بصوت مرتفع لأني خائفة من ... ـ
    Şimdi bunun sebebi en sevdiğim pastanın ne olduğunu hiç sesli bir şekilde söylememiş olmam mı yoksa söylediğimde dinlememiş olması mı? Open Subtitles هل هذا بسبب أنني لم أقل أبداً بصوت عالي ماهي كعكتي المفضلة أم بسبب انه لم يسمعني عندما قلتها ؟
    Ama öyle şeyleri sesli bir şekilde söyleyemezsin. Open Subtitles و لكن لا يُمكنك قول أشياء مثل هذه بصوت عالي
    Tam çocuğun doktorları acaba hangi metabolik panel ya da kan testlerini yapsak diye şekilden şekle girerken, meslektaşlarımdan biri, sesli bir şekilde sordu: ''Aç olabileceği aklınıza hiç geliyor mu?'' TED بينما الأطباء يتساءلون أي اللوحات الأيضية وأي فحص دم يجرون للمريض، أحد زملائي سأل بصوت عالي هل تعتقد بأنه ربما يكون جائعاً؟
    Bu kelimeler, üzerinden binlerce yıl geçtikten sonra, ilk defa sesli bir şekilde telaffuz edildi. TED تلك كانت المرة الأولى في ما يزيد عن ألف سنة التي نطقت فيها هذه الكلمات بصوت عال.
    Öyle görünüyor ki şehirde bir toplantı var ve incelememi sesli bir şekilde okumamı istiyorlar. Open Subtitles على مايبدو, يوجد بعض الاتفاقيات في المدينة, ثم يريدونني أن اقرأ مقالي بصوت عالٍ في البهو.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus