Eric Cartman ise yaşadığı trajedinin, en sevdiği şeyi yapmasına engel olmasını reddetti. | Open Subtitles | أما بالنسبة لإيرك كارتمان، لم يسمح للمأساة أن تمنعه من فعل ما يحبه |
Birini kontrol etmek istiyorsan, sevdiği şeyi alacaksın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تسيطر على شخص ما، إسلبه ما يحبه. |
Ama insanların burada sevdiği şeyi mahvetmeyeceğiz. | Open Subtitles | ولكننا لن ندمر ما يحبه الناس بشأن هذا المكان |
Ve sevdiği şeyi yaparken öldü yapması gereken şeyi. | Open Subtitles | وقد مات وهو يفعل ما يحب وما كان يجب عليه أن يفعله |
Ama en azından sevdiği şeyi yaparken öldü. | Open Subtitles | على الأقل توفي وهو يعمل ما يحب.. |
Sana bir savaşçının sevdiği şeyi yaptığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك بأن المقاتل يفعل ما يحبه |
Siz erkeklerin sevdiği şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أفعل ما يحبه الرجال |
Ve artık sevdiği şeyi yapıyor. | Open Subtitles | و الأن هو يفعل ما يحب |
Michael'ın sevdiği şeyi yapması ne kadar harika bir şey. | Open Subtitles | من الرائع أن يفعل (مايكل) ما يحب |