Hücre arkadaşlarıma elveda dedim ve sevdiğim kadınla buluşmak için ayrıldım. | Open Subtitles | ودّعت أصدقائي بالزنزانة، ورحلت مع المرأة التي أحببتها. |
Kariyerimin en heyecan verici zamanını sevdiğim kadınla paylaşmak istedim... | Open Subtitles | كُلّ ما أردته مشاركة أجمل لحظاتي المهنية مع المرأة التي أحببتها |
Savaştan geri döndüğümde, en yakın arkadaşımın sevdiğim kadınla evlenmesini izledim. | Open Subtitles | وعندما عدت من الحرب، كان عليّ أن أرى أعز أصدقائي يتزوج من المرأة التي أحببتها. |
Hayır, burada kalıp sevdiğim kadınla bir hayata başlamak istiyorum. | Open Subtitles | كلا ، أريد البقاء هنا و بدأ حياتي مع هذه المرأة التي أحب |
Ona sevdiğim kadınla arabamın arka koltuğuna gittiğimi.... ...ve 10 dakika dönmeyeceğimi söyle. | Open Subtitles | أخبره انني ذاهب للمقعد الخلفي لسيارتي مع المرأة التي أحبها ولن أعود لمدة 10 دقائق |
sevdiğim kadınla birlikte her şeyimle sevdiğim kadınla birlikte bu şehre, beni doğuran şehre yukarıdan bakacağım düşüncesi. | Open Subtitles | هو فكرة أني سأنظر إلى هذه المدينة من فوق المدينة التي أنجبتني مع المرأة التي أحبها... |
sevdiğim kadınla bir ömür boyu yaşayabilirdim. | Open Subtitles | كان يمكنني أن أعيش حياةً مع المرأة التي أحببتها |
Ama sevdiğim kadınla birlikte. | Open Subtitles | بجانب المرأة التي أحببتها |
- Sevgililer gününde sevdiğim kadınla olabilmek istiyorum! | Open Subtitles | أريد الكثير من الأمور أرغب بأن أكون مع المرأة التي أحبها في يوم (فالنتاين) |
"Bizim evliliğimiz sahte ve gerçekten sevdiğim kadınla, Edie Britt'le evleneceğim. | Open Subtitles | زواجنا مزيف " ... وسأتزوج المرأة التي أحبها حقا " (إيدي بريت) |