Yakın zamanda ölmüş kişilerin sevdikleriyle iletişim kurmasına yardım ediyor. | Open Subtitles | إنها تساعد الفاقدين على التواصل مع أحبائهم الراحلون العزيزين عليهم. |
Bu insanlar sadece sevdikleriyle yeteri kadar vakit geçirmedikleri ve sevgilerini paylaşmadıkları için pişman oluyorlardı. | TED | الأمر الوحيد الذين يندمون لأجله هو أنهم لم يقضوا الوقت الكافي مع أحبائهم ولم ينشروا حبهم. |
Aileler bugün, haftada bir kez olmak üzere yerin altındaki sevdikleriyle 8 dakika görüntülü konuşacaklar... | Open Subtitles | العائلات اليوم أتيحت لها الفرصة التى تمنوها منذ أسابيع تحدثوا عبر دائرة تلفزيونية مع أحبائهم تحت الأرض لمدة 8 دقائق |
Yehova ölümü yenecek ve tüm ölüler onun krallığında sevdikleriyle buluşacaklar. | Open Subtitles | الله سيلغي الموت في ملكوته سيعود جميع الموتى ليجتمعوا بأحبائهم |
Onun, öteki taraftaki sevdikleriyle konuşabileceğini düşünen insanlar var. | Open Subtitles | اذا, كل الأشخاص الذين ظنوا أنه يمكنه الاتصال بأحبائهم من العالم الاخر.. |