Sevgilisi anafilâksiden önceki gece sevişmek için mi gelmiş? Alakasız. | Open Subtitles | يتسلل الفتى لممارسة الجنس ليلة إصابتها بالأزمة |
Özür dilerim. sevişmek için üzerimde çok fazla baskı vardı. - Tanrım, ne kadar aptalca. | Open Subtitles | آسف , انني تحت الضغط لممارسة الجنس كم هذا سخيف |
Öyle çiftler tanıyorum ki sevişmek için bile sizin konuşarak harcadığınızdan daha az enerji harcıyorlar. | Open Subtitles | أعرف أزواجاً يستخدمان طاقة أقل لممارسة الحب مما تستخدمان في المحادثة العادية |
Bir kadınla gerçekten sevişmek için onu gerçekten önemsemelisiniz. | Open Subtitles | والآن لممارسة الحب مع امرأة ينبغي حقاً أن تهتم لأمرها |
Saat 12:15. sevişmek için aradığımı zannedecek. | Open Subtitles | لا ، أنها الربع ساعة بعد منتصف الليل سيظن أنها دعوة للمضاجعة |
sevişmek için yol yapıyor yani. | Open Subtitles | مكالمة أو حديث ضمني يستدرج الطرف الآخر للخلوة لأجل الجنس الترجمة ، "نداء الجنس" |
sevişmek için kendini havaya uçur. Ne boktan bir iş. | Open Subtitles | وهل يفعل كل هذا الجنون من وحي لممارسة الجنس |
Söylemek istediğim, mantıksal olarak sevişmek için bir sene beklememiz gerekmiyor. | Open Subtitles | كل ما أود قوله, هو أنه منطقياً, ربما قد لا يتوجب علينا الإنتظار لممارسة الجنس العام القادم |
Şu an benimle sevişmek için güçlü bir arzu duyuyorsun ve bu normal. | Open Subtitles | إنظري أنتِ غالباً تشعرين برغبة كبيرة لممارسة الجنس معي الأن وهذا طبيعي |
Sonra onu saatlerce sevişmek için vadideki çiftlikvari evime çağırdım çünkü oturduğum yer orası. | Open Subtitles | ثم قمت بدعوتهـا لممارسة الجنس لسـاعـات في بيتي الأنيق في الوادي، أين أعيش. |
Seninle sevişmek için kimse para vermez. | Open Subtitles | .. لا احد سوف يدفع لا اقصد لا احد سوف يدفع مالا لممارسة الجنس معك |
sevişmek için bir bahaneydi. | Open Subtitles | لقد كانت حجة فقط لممارسة الجنس |
Erkeklerin benimle sevişmek için para ödemelerini isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو أن الرجال تدفع لممارسة الحب معي. |
Erkeklerin benimle sevişmek için para ödemelerini isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو أن الرجال تدفع لممارسة الحب معي. |
Çok safsın. Onlar sevişmek için. | Open Subtitles | يا لك من ساذجة، إنها لممارسة الحب |
Biri Clay'i öldürmeyi deniyor ve sen bunu sevişmek için bir fırsat olarak mı görüyorsun? | Open Subtitles | شخص ما حاول اغتيال " كلاي " وأنت تقرر أنه الوقت المناسبة لممارسة الحب ؟ |
Buraya sırf seninle sevişmek için geldiğimi falan düşünme. | Open Subtitles | لا أريدك أن تفكر بأن هذه دعوة للمضاجعة او شيء من هذا القبيل |
sevişmek için. Bu basit, fiziksel... | Open Subtitles | لأجل الجنس إنه مجرد شعور جسدي... |
Seni iki hafta önce sevişmek için ayarladı. Birbirinizi neredeyse hiç tanımıyorsunuz... | Open Subtitles | لقد قام بحجزكِ من اجل الجنس منذ اسبوعين انتما بالكاد تعرفان بعضكما |
O arabanın arkasında onunla sevişmek için bütün yıldır bekledi. | Open Subtitles | ظل ينتظر طوال السنة مدعبتها في مؤخرة الشاحنة |
Anne, toleransına ne kadar minnettar olsak da, sevişmek için eve gidene kadar bekleyebiliriz. | Open Subtitles | وتبعاته إسمعي يا أمّي، بقدر ما يعجبنا تسامحك فيمكن أن ننتظر حتى نعود إلى البيت لنتبادل القبل |
Buraya sevişmek için geldik sanmıştım. | Open Subtitles | لقد إعتقدتُ أنّنا أتينا هُنا لممارسة الحُب |