O şeyi sevmiyordu... Arkadaşımız Samuray'ın bana gösterdiği ilgiyi. | Open Subtitles | لم يحب ذلك الاهتمام الذي حضيت به |
Onu benim gibi sevmiyordu. | Open Subtitles | هو لم يحب بالطريقة التي أحببتها. |
İşini artık sevmiyordu. | Open Subtitles | . لم يحب عمله أكثر من ذلك |
Onu sevmiyordu. Bunu bilmelisin. Onu gerçek anlamda sevmiyordu. | Open Subtitles | لم يكن يُحبها، لتعرفي فقط لم يُحبها حقاً |
Ama bahse varım, Macao'daki babası sevmiyordu. Denny'nin geçmişinde yoktur böyle bir şey. | Open Subtitles | ولكنّى أراهن أن (ماكو)، والده لم يُحبها هذا ليس مُسجل بسجلات (دينى). |
Marly seni gerçekten sevmiyordu, değil mi? | Open Subtitles | -مارلي) لم تكن تحبك حقـّاً ، أليس كذلك؟ |
İşini artık sevmiyordu. | Open Subtitles | . لم يحب عمله أكثر من ذلك |
Veya Ralph Dev'i sevmiyordu ve öldürdü. | Open Subtitles | أو أن (رالف) لم يحب (ديف) وقتله فحسب وإختلق كل هذا |
- Parker bilimi daha önce hiç sevmiyordu. | Open Subtitles | إن (باركر) لم يحب العلم سابقاً |
O da Atherton'ı sevmiyordu, ama onlara karşı bir hack girişimi çok tehlikeli olabilirdi. | Open Subtitles | ...لم يحب (آثيرتون) أيضاً، لكن اعتقد أن تحريض مخترق ضدهم سيكون خطيراً للغاية |