"seyahat edecek" - Traduction Turc en Arabe

    • سيسافر
        
    • للسفر
        
    • ستسافر
        
    Ve oradan, seferi sırasında diğerleriyle buluşmak üzere seyahat edecek. Open Subtitles ومن هناك، سيسافر ليقابل الآخرين في الحملة.
    Bazılarınız 5 km'den daha öteye seyahat edecek. Open Subtitles بعضكم سيسافر لمسافة ثلاثة أميال
    Kuzey Amerika'ya seyahat edecek, Open Subtitles سيسافر لشواطئ أمريكا الشمالية
    Ciddi olarak yaralanması nedeniyle hala seyahat edecek durumda değil. Open Subtitles نظراً لخطورة جروحه فهو مازال غير لائق بشكل كافى للسفر
    Ayrıca zaten seyahat edecek durumda değilsin. Open Subtitles وبجـانب ذلك، أنّـكِ لستِ جيّدة بمـا فيـه الكفـاية للسفر
    Bir, özel mülkiyetliler, insanlar daha uzak yerlere seyahat edecek. TED الأول: إذا كانت سيارات خاصة، الناس ستسافر مسافات أكبر.
    Biz daha uzun yaşadıkça, büyükbabalarımızı, hatta ebeveynlerimizi öldürecek hastalık ve yaralanmalardan sağ kaldıkça büyük çoğunluğumuz bu iki alem arasında ileri geri seyahat edecek, hayatımızın çoğunu bu ikisinin arasında bir yerde geçireceğiz. TED بينما نعيش أكثر وأكثر، تتسبب الأمراض المزمنة والإصابات في قتل أجدادنا، وحتى آبائنا، فإن غالبيتنا الكاسحة ستسافر ذهابًا وإيابًا بين هذين العالَمَين، ونقضي أكثر أعمارنا في مكان ما بينهما.
    Üç gün içerisinde, pek çoğunuz benimle beraber Pensacola'ya seyahat edecek. Open Subtitles خلال ثلاثة أيام، العديد منكم سيسافر معي إلى (بينساكولا)
    Ve General Drago sağolsun ne zaman ve nereye seyahat edecek biliyorum. Open Subtitles .وبفضل الجنرال (دراغو) أعرف متى وأين سيسافر
    Yıldızlar arası seyahat edecek bir uzay aracının maliyeti çok fazla olacaktır. Open Subtitles تكلفة تشييد مركبة فضائيه للسفر بين النجوم سوف تكون ضخمة للغايه
    seyahat edecek paramız olmadığı için çok şanslıydık. Open Subtitles محظوظين لدرجة أنه ليس لدينا مال للسفر
    "Eğer sürekli seyahat edecek parası varsa ve aylarca dönmeyebiliyorsa, neden bu çöplüğün içinde yaşıyor?" Open Subtitles .. إذا كانت تملك المال للسفر دائما " .. وأنها غائبة لأشهر " "فما هو سبب سكنها في هذا المبنى الرديئ ؟
    Ama bizim seyahat edecek paramız yok. Open Subtitles لكن ليس لدينا مصاريف للسفر
    ...ve bu maksatla gelecek hafta Nessa bilgisayar fakültemizin resmi açılışı için Batı Şeria'ya seyahat edecek diğer yandan sevgili dostumuz Shlomo Zahary telekomünikasyon ağının ilk aşamasını başlatacak ki bu her şeyi birbirine bağlayacak. Open Subtitles وفي الضفة الغربية نرى مجموعة من خريجي العام الماضي وتحقيقاً لهذه الغاية نيسا ستسافر الاسبوع المقبل للضفة الغربية لأفتتاح كلية الحاسب الآلي رسمياً
    Yine seyahat edecek misin? Open Subtitles هل ستسافر أيضاً ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus