Hiç uçmaması gereken bir gemiyle, yıldızlar arasında seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسافر عبر النجوم في سفينة فضائية لاتستطيع أن تسافر |
seyahat ediyoruz, birlikteyiz ve tüm bu çılgın piçleri izliyoruz. | Open Subtitles | نسافر معاً وتسنح لنا فرصة مراقبة كل هؤلاء الأوغاد المجانين. |
Hayır. Biz emekliler beraber seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | لا ، ليس تماماً ولكننا نسافر معاً كمتقاعدين |
Walter, seni dinledikçe düşünüyorum sanırım fazla seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | والتر , عندما استمع اليك اشعر اننا نسافر كثيرا |
BF: Çok fazla seyahat ediyoruz. | TED | باري فريدمان : هششش .. نحن نسافر كثيرا |
Büyük ölçekli bir haritada okyanusun özelliksiz görünecek bölümünde batıdan doğuya doğru seyahat ediyoruz, ancak bu dağların bazıları Everest kadar büyük. | TED | نحن نسافر من الغرب إلى الشرق، فوق جزء من المحيط قد يبدو عديم الملامح في خريطة كبيرة، لكن بعض هذه الجبال قد يكون بكبر جبل إيفيرست |
Disney'in çağdaş merkezine seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسافر الى منتجع . ديزني الحديث |
Biz, Avatar'la birlikte seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسافر مع الآفاتار |
Beyler, kefalet kısıtlamasıyla seyahat ediyoruz, değil mi? | Open Subtitles | والآن نسافر برباط القيود ؟ |
Zıt yönlerde seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسافر في اتجاهات معاكسة |
- Bakın yalnızca iç kesimde seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسافر داخل البلاد وحسب |
Bu yüzden ben ve Tony seyahat ediyoruz, bağımız olmadan. | Open Subtitles | لهذا أنا و (توني) نسافر معًا من دون توقف لا للحواجز |
♪ yalnız seyahat ediyoruz ♪ | Open Subtitles | ♪ نسافر لوحدنا♪ |
Alfred'in hayır duası ve gümüşüyle Kuzey'e seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسافر شمالاً ببركة (ألفريد) ومعنا ماله |
Biz seyahat ediyoruz. Ben şöyle yapıyorum... | Open Subtitles | نحن نسافر أناأذهب... |
- Birlikte seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسافر معا |
- Çok seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نسافر كثيرا |