Sidney'de genç Müslüman bir adam akıl hocasının yardımıyla Bankstown'da bir şair atışması başlattı ve şimdi büyük bir olaya dönüştü. | TED | شاب مسلم في سيدني انتهى به المطاف باستعمال مساعدة معلمه من بدء مجموعة شعرية للصلام في بانكستاون وهي كبيرة جدا الآن. |
Treehugger, Sidney'de Grumpy Sailor and Finch ile şu an üzerinde çalıştığımız bir proje. | TED | معانق الشجرة هو مشروع نعمل عليه بمعية مع غرمبي سيلر وفينتش للتجهيزات، هنا في سيدني. |
Yeni kulübünü Sidney'de açacak ve onunla oraya gitmemi istiyor. | Open Subtitles | وسوف يفتتح نادي جديد في سيدني ويريد مني الذهاب معه الى هناك |
En genişinin Sidney'de bir deposu var. Şimdi oraya doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | أكبر مُشتري لديه مخزن في "سيدني" نحن متجهون إلى هناك الآن |
Sidney'de gerçek Victor için hazırlattığım yüksek doz vakasından sonra, kendime özel MI6 ajanımı elde etmiş oldum. | Open Subtitles | لذا, عندما وضعت تلك الجرعة الزائدة للفائز الحقيقى فى سيدنى فزت لنفسى بعميل ام اى6 الخاص بى |
Senin yaşlarındayken annemle birlikte Sidney'de yaşıyordum. | Open Subtitles | عندما كنت عن عمرك كنت أعيش في سيدني مع أمي، وجدتك |
Sidney'de bir kafedeki terörist saldırısında adam içeri bir tüfek ve bir iPad ile girmişti, | TED | عندما وقع سطو كافيتريا في سيدني من قبل إرهابي، ذهب إلى هناك حاملا بندقيه ... |
Kocanız 3 hafta önce, Sidney'de ölmüş. | Open Subtitles | توفي زوجك في سيدني قبل ثلاثة أسابيع. |
Sidney'de bahisçilik yapıyor. | Open Subtitles | إنه كان يستهدف مؤسسة تجارية بعيدة في "سيدني". |
Veya Sidney'de benzer bir yer açabilirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك القيام بافتتاح معرض مماثل هناك في "سيدني |
Şanslıysak "Çıyan" onu Sidney'de tutuyordur. | Open Subtitles | إذا كنّا محظوظين، فإن "مئوية القوائم" يحتفظون به في "سيدني" |
Sidney'de bir hippi olmamı istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد مني أن أكون هبيا في سيدني |
Bu "AQUAPORKO!" için de geçerli. (Kahkaha) Şişman kadınlar senkronize yüzme takımı. Sidney'de bir grup arkadaşla başladım. | TED | كان الفريق "الأكوابوركو" تصديقا لذلك (ضحك) فريق من السباحات السمان بدأت بمجموعة من الأصدقاء في سيدني |
Sidney'de bulunan bütün yeni model tedavileri getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت كل علاج مُخترع متاح في (سيدني) |
Biri Sidney'de, diğeri de Cheshire'da. | Open Subtitles | "واحدة في "سيدني"، والأخرى في "شيشاير |
Bu imkân Jason'a bugün Sidney'de sağlandı. | Open Subtitles | لا توجد فيه بتاتاً حركة هواء وأتيحت تلك الفرصة لـ(جايسون) اليوم في (سيدني) |
Trade'e yeni biriyle tanışmak için gitmiştim, sırf seks için çünkü Sidney'de bir erkek arkadaşım var. | Open Subtitles | لممارسة الجنس فقط فلدي حبيب في (سيدني) |
250 kişi toplanmış Sidney'de. | Open Subtitles | يوجدُ هناكَ "250" شخصاً في (سيدني). |
Sidney'de gerçek Victor için hazırlattığım yüksek doz vakasından sonra, kendime özel MI6 ajanımı elde etmiş oldum. | Open Subtitles | لذا, عندما وضعت تلك الجرعة الزائدة للفائز الحقيقى فى سيدنى فزت لنفسى بعميل ام اى6 الخاص بى |
Altını Sidney'de aldı. | Open Subtitles | حصلت على الذهبية فى سيدنى |
Sence Sidney'de kız arkadaşı var mı? | Open Subtitles | أعتقد أن لديه رفيقة فى سيدنى |