| İçindeki maddeler vücudumuza girdiğinde neler olduğuna bakalım ve sigara içmeyi bırakırsak fiziksel faydaları nelerdir öğrenelim. | TED | لنلق نظرة على ما يحدث عندما تشقّ مكونات السجائر طريقها داخل أجسامنا، وكيف نستفيد جسديًا عندما نقلع عن التدخين. |
| Kadınlara sigara içmeyi yasaklayan bir yasa olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك قانون يمنع النساء من التدخين |
| Kadınlara sigara içmeyi yasaklayan bir yasa olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك قانون يمنع النساء من التدخين |
| Sokaklarda sigara içmeyi bırakmam gerekti. O günlerde sigara kullanıyordum. | Open Subtitles | لقد أضطررت للأقلاع عن التدخين فى الشوارع فى تلك الأيام أذ كنت مدخناً للسجائر |
| Botta bir adam vardı. Kahvaltı olarak sigara içmeyi severdi. | Open Subtitles | كان لدينا رجل على القارب أحبّ تدخين السجائر على الإفطار |
| sigara içmeyi de kes! | Open Subtitles | نظفي بحق الجحيم المنزل وتوقفي عن التدخين |
| S.ktir. sigara içmeyi bıraktığında sağlıkla ilgili bir şeyler söyleyebilirsin tamam mı? | Open Subtitles | تبآ لهذا يمكن أن تتكلمين معي حول الصحة عندما تتوقفين عن التدخين , حسنآ |
| Sana söyledim, babam sigara içmeyi bir zayıflık belirtisi olarak görür. | Open Subtitles | قلت لك أبى يرى أن التدخين دليل على الضعف |
| Kusura bakma. Sanki sigara içmeyi bıraktığımdan beri çok zaman geçti. | Open Subtitles | انا اسف ،اني اشعر بإستياء منذ ان تركت التدخين |
| Giysilerinizi çöp öğütücüye atmaktan vazgeçin ve sigara içmeyi bırakın. | Open Subtitles | توقفوا عن وضع ثيابكم في متلف القمامة و توقفوا عن التدخين |
| Vücudum tamamen değişti. sigara içmeyi bıraktım. | Open Subtitles | أعني أن جسمي يشعر بالإختلاف الكلي أقلعتُ عن التدخين |
| Siz hastane çalışanlarısınız. sigara içmeyi kesin. | Open Subtitles | أنكم موظفون في الرعاية الصحيّة المتخصصة، توقفوا عن التدخين |
| Hiçbirimiz neden dövüştüğümüzü bilmiyordu. Bildiğimiz tek şey, sigara içmeyi dünyadaki her şeyden çok istediğimizdi. | Open Subtitles | لا أحد منا يعلم على ماذا نتشاجر ، فقط نعلم أننا نريد التدخين أكثر من أي شيء بالعالم |
| Sende bir şey hissetmiyorum. Ama sigara içmeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | لا يمكننى تأكيد ذلك لكن عليك أقلاع عن التدخين |
| Öğrenci konseyi, açık alanlarda sigara içmeyi yasaklayan bir kural çıkardı. | Open Subtitles | مجلس الطلاب قام بعمل قانون ضد التدخين في الاماكن العامة |
| Eğer tütün endüstrisinin sigara içmeyi azaltabilecek kamu sağlığı eylemlerini püskürtmek veya geciktirmek için yaptığı şeylerin bir listesini yaparsanız, yiyecek şirketlerinin de aynı şeyleri yapıyor olduğunu görürsünüz. | Open Subtitles | لو عملت لائحة بالاشياء التي عملها مصانع التبغ لتعطيل او محاربة الجهود المبذولة للكبح من التدخين من اجل الصحة العامة |
| Sen mücadele etmiyorsun. Sen sigara içmeyi sevmiyorsun. Sen sigara içmiyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تجاهد لترك التدخين أنت لا تحب التدخين, إنك لا تدخن |
| Babamdan bana bir hediyeydi, ama yıllar önce sigara içmeyi bıraktım. | Open Subtitles | كانت هديّة من والدي، لكني أقلعت عن التدخين منذ زمنٍ. |
| "kim sigara içmeyi sever, şakadan hoşlanır | Open Subtitles | والذى يحب التدخين - والذى يحب التدخين - والاستمتاع بالمزاح |
| Botta bir adam vardı. Kahvaltı olarak sigara içmeyi severdi. | Open Subtitles | كان لدينا رجل على القارب أحبّ تدخين السجائر على الإفطار |
| sigara içmeyi düşünün. Şu anda obesite'den daha az maliyetli. | TED | فكروا بالتدخين. إنه يكلف أقل من البدانة الآن. |