Getirdiğin sigara ve çikolataya el konuldu mahkum olduğun için. | Open Subtitles | لن تستطيع أخذ الشوكولاتة والسجائر لأنك الآن محكوم عليه |
Getirdiğin sigara ve çikolataya el konuldu mahkum olduğun için. | Open Subtitles | لن تستطيع أخذ الشيكولاته والسجائر لأنك الآن محكوم عليه |
Taksi, kulüp girişi, üç kampari-portakal, bir paket sigara ve iki kahve. | Open Subtitles | سيارة الاجرة، النادي، 3 كوكتيل برتقال علبة سجائر و 2 قهوة |
Yıllardır, sigara ve içki kaçakçılığı yapıyorum. | Open Subtitles | فانا اهرب سجائر و خمور منذ سنين |
Babanıza biraz sigara ve atardamar gazı testi alın. | Open Subtitles | احضروا لوالدكم بعض السجائر و فحص لغازات أوردة الدم |
sigara ve içki içmedim, dans etmedim ve okumamam gereken kitapları okumadım. | Open Subtitles | انا لم أكن , أدخن أو أشرب او أرقص ولا أقرأ الكتب هذا ليس مفروضا على لقد تأخرت فقط من أحضرك الى البيت الان ؟ |
sigara ve kalp arasında bir bağlantı olmalı. ya da ben mi uyduruyorum. | Open Subtitles | أيبدو هناك رابط بين التدخين و مرض القلب ، أم أنا من يبتدع الأمر فحسب ؟ |
sigara ve tıraş losyonu kokuları üstüne sinmişti. | Open Subtitles | تفوح منه رائحة مستحضرات ما بعد الحلاقة والسجائر |
Ben başkan olsaydım, o mereti serbest bırakır, satışlara da sigara ve alkol gibi vergi koyardım. | Open Subtitles | لوكنتُ الرئيس ، سأضيف الضريبة والقانون على ذلك الأمر مثل قانون الخمر والسجائر |
Eskiden benim saçımda böyleydi. Hapisane için sigara ve peynir kaçakçılığı yapardım. | Open Subtitles | لقد استعملتُ شعري كهذا، استعملته لتهريب الجبن والسجائر للسّجن. |
Almanya'nın ekonomisi savaştan hemen sonra, çatışmanın akabinde sigara ve çikolataya dayalıydı. | Open Subtitles | كانت الأقتصاد الألمانى قائماً تقريباً على صناعتى الشوكولاتة والسجائر كان هذا فى الفترة التى تلت الحرب مباشرة، عقب توقف المعارك |
Mary-Margaret'tan çocuklara sigara ve bira satabilirdi ama yok, olur mu. | Open Subtitles | كان يمكنه أن يبيع الجعة والسجائر إلى الصغار من "ماري مارغريت"، لكنه كان خلاف ذلك. |
sigara ve benzin toplamda 79.70 dolar. | Open Subtitles | ...سجائر و بنزين إذن تسع و سبعين دولاراً و 70 سنتاً |
sigara ve benzin vardı ama tabii yine de. | Open Subtitles | بِلى شك أنّ الأمر يشمل سجائر و بنزين |
Bana sigara ve pantolon lazım. | Open Subtitles | أحتاج إلى سجائر و سروال |
sigara ve alkol. | Open Subtitles | إنه سجائر و خمر |
sigara ve alkol yasal olarak edinilebiliyor, ama yaşınız tutuyorsa. | Open Subtitles | السجائر و الكحول متاحة قانونياً ولكن ليس لمن دون السن القانونية |
Aynı, sigara ve şampanya ve sosa batırılmış doritos gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | تنبعث منك رائحة السجائر و الشاميانيا و مربّى الدوريتوس |
..ona söz verdim hiç bir zaman sigara ve içki içmeyeceğim diye | Open Subtitles | وعدتها بأنني لن أدخن أو أشرب أبدا |
Boğulup ölmezsen, en azından sigara ve uyuşturucuyu bırakmana yardım ederiz. | Open Subtitles | لكن إذا لم تغرق فيمكننا على الأقل مساعدتك على ترك التدخين و تعاطي المخدرات. |
sigara ve idrar kokan bir yerde orta-yaşlı çıplak kadınları izlemek nasıl iyi hissettirebilir. | Open Subtitles | أن أرى حفنة من النساء العاريات في منتصف عمرهن يذللن أنفسهن في مكان رائحته بول وسجائر |
Bir sigara ve bira için etekle amuda bile kalkarım. | Open Subtitles | سأقف على رأسي مرتدية تنورة من أجل سيجارة و بيرة. |