sigortayı doğru halletmek bir buçuk yılımı aldı. | TED | استغرق مني سنة ونصف للحصول على التأمين بصورة صحيحة. |
Ara Claudia, sonrada Avukatlar odasını ara ki... .:'sigortayı dolandırmak için komplo kurmak"suçu onların yetkisinde mi,öğren. | Open Subtitles | هل أن كلوديا ومن ثم استدعاء مكتب المدعي العام الأمريكي ومعرفة ما إذا كان مؤامرة لارتكاب الاحتيال في مجال التأمين |
Hastane masrafları kabarıyor. Karısı sigortayı arıyor. | Open Subtitles | تتراكم عليه الفواتير العلاجية تتصل زوجته بشركة التأمين و يرسلونني |
sigortayı attırmak için metal bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد قطعة من المعدن لكي أعبث بالمنصهر الكهربائي |
Frenleri kilitlenmeye karşı koruyan sigortayı çek. | Open Subtitles | اسحب صمام فتح القفل اللعنة اني لا اعرف أيها |
Bu senin buluta karşı sigortayı bırakmak fikri ile aynı şey. | Open Subtitles | هذا نفس الشيء الذي قلتيه عندما أردت الحصول على التأمين ضد سحاب |
Ben komşulardan özür diledim bile. sigortayı aradım. | Open Subtitles | فقد اعتذرت بالفعل للجيران . و تحدثت إلى شركة التأمين |
Hastalık olasığı çıkarılınca sonuç pozitifse sigortayı karşılıyoruz. | Open Subtitles | ناقص إحتمال المرض وإذا كان المبلغ إيجابي سوف نوفر التأمين |
Görünüşe bakılırsa doğru sigortayı yaptırmamışlar. | Open Subtitles | من الواضح هم لم يكن لديهم العرض الصحيح من التأمين |
Sınır devriyesi geri dönüşte sigortayı sorar. | Open Subtitles | وحرس الحدود يسألون عن إثبات التأمين عند الدخول |
Başaramayayım diye beni tuttu, sonra beni öldürmeye ve sigortayı dolandırmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد إستخدمني ليفشل حاول قتلي وقد قام بالإحتيال في مجال التأمين |
Aslında sigortayı ücretsiz olarak yapıyoruz. | Open Subtitles | وفي الحقيقة فإن التأمين لن يكلفك فلسًا واحدًا فشركتنا توفر مزايا أكثر من ذلك |
Seni soymak, seni tutuklamak veya sigortayı dolandırmakla suçlamak istemiyor. | Open Subtitles | هي لا تريد سرقتك أو إعتقالك أو إتهامك بالإحتيال في التأمين |
Pekala polise yeniden soracağım sigortayı arayacağım ve ne yapabiliriz diye bakacağım. | Open Subtitles | حسنا، سأبلغ الشرطة مرة أخرى وسأتصل بشركة التأمين لأعرف كم التعويض ممكن أن نحصل عليه |
Ayrıca sigortayı dolandırmaya çalıştığını da biliyoruz. | Open Subtitles | الآن، أنت أيضاً متهم بالتآمر للإحتيال على التأمين |
Orada öyle durmasana kızım, sigortayı bul! | Open Subtitles | لا تقف هناك فقط، تحقق من المفتاح الكهربائي |
Bütün ışıklar söndüğünde biraz korktuk ama yalnızca sigortayı açmak gerekiyordu. | Open Subtitles | أصابنا بعض الذعر عندما انطفأت جميع الأنوار لكن تبين أنه كان مجرد تعطل صمام كهرباء |
Ütü kısa devre yapınca tavan arasına gidip sigortayı değiştiriyorum. | Open Subtitles | ثم بعدها اذهب الى العليّة لأغير الفيوز |
sigortayı halleder etmez, | Open Subtitles | حالما ذلك التأمينِ يَرْفسُ في، |
sigortayı açmayı unutmuş olmalılar. | Open Subtitles | لابد وانهم نسوا تبديل الصمامات الكهربائيه. |
Kaza yüzünden sigortayı aradığı kesin mi? | Open Subtitles | أليس من الواضح إنه إتصل بالتأمين بسبب الخدش؟ |