Ve hayatımın son 15 senesinde ucuz bir kilise kıyafeti giyip Tanrı'yı bulmak adına her önüme gelen siki ağzıma almadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة أنني لم أمضى آخر 15 عاما من حياتي في لعك كل قضيب أمامي مرتدية ثوب جنسي رخيص وأدعي بأني وجدت الله |
Bu sektördeki en büyük siki elime almak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أوه , لا استطيع الانتظار لألف يداي حول أكبر قضيب في مجال العمل |
Para için eşek siki yalayacağım anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | هل هذا يعني بأنني سوف أمص قضيب حمار من أجل المال؟ |
Kamp ateşi hikayesindeki çocuk o Maçete Phill. siki olmayan çocuk! | Open Subtitles | .. هو الرجل من قصّة نار المعسكر المنجل فل، الطفل بدون القضيب |
Ama önce, siki, bu çekmecede çarpılacak. | Open Subtitles | لكن أولاً ، قضيبه ، هذا الدرج أغلقُ عليه |
siki kendi kendini emebilecek kadar uzun olanı mı? | Open Subtitles | من تري أن عضوه أطول ستجعليه يقوم بجنس فموي له ؟ |
siki tuttum. siki tuttum. siki tuttum. | Open Subtitles | لقد قُضي علي ، لقد قُضي علي لقد قُضي علي ، لقد قُضي علي |
Hepimiz sinirlenen insanlarız ama biri devamlı sinirliyse ya da sinirlenmek için bahane arıyorsa o kişinin mini mini minnacık siki olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | جميعنا نغضب، لكن عندما يغضب المرء باستمرار أو السعي الدائم للغضب فهذا يعني أنه يملك قضيب جد جد جد صغير |
Ya adamın siki yok ya da sikinin işlevi! | Open Subtitles | حسنآ , أما أنه ليس لدية قضيب و الا قضيبه لا يعمل |
Tamam, bizi seçtiğiniz için sağ olun. Ağzımdan yaşlı kadın siki tadını silmeliyim. | Open Subtitles | حسناً، أشكركِ اعتدت على حشر قضيب من قِبل امرأة عجوز داخل فمى |
Özledim seni. Dean'in küçük kızının artık siki olduğunu duydun mu? | Open Subtitles | هل انت سمعت ابنة دين الصغيره حصلت على قضيب الان |
Otuzlu yaşlarında, uzunca. Uzun saçlı, sakallı, siki küçük... | Open Subtitles | لقد كان في ال 30 من عمره طويل إلى حدِ ما، شعره كثيف، ذو قضيب صغير |
Ama hoslanmazsa unutma; burada seni bekleyen bir çömez siki var. | Open Subtitles | أتعرفين، إن لم يحبكِ هنالك قضيب جديد ينتظركِ هنا |
İki paket sigarasına varım, bence siki var. | Open Subtitles | بعلبتين من السجائر اراهن انها لديها قضيب |
Sizi, o mülkte yapayalnız ve bir zenci siki denizinde yıkanırken düşünüyorum da... | Open Subtitles | يُمكن فقط أن أتخيلكِ هناك، وحيدة فى تلك الشقة الكبيرة. مغمورةً فى بحر القضيب الزنجي. |
Bu ikisinden birini görmemeyi seçecek olsaydım bu berbat siki görmemeyi seçerdim. | Open Subtitles | لو يمكنني أن استرجع تلك الاشياء ، سوف تكون رؤية ذلك القضيب الفظيع |
Üzerime işeyen siki bir de ağzıma almamı söylüyorsun! | Open Subtitles | هل تنصحني بأن أمص ذلك القضيب الذي تبول علي ؟ |
Adam sopsoğuk, siki de aynı durumda. | Open Subtitles | قساوته الجميلة أنا لا أتحدث عن قضيبه أيضا |
siki başıboş dolanırken kızın bekareti de birleşmeye hazır olsa gerek. | Open Subtitles | لربما يقرر عضوه التناسلي أن يهيم وتشاركه في ذلك عذريتها |
Çok kötü siki tuttum. siki tuttum. siki tuttum | Open Subtitles | قُضي علي بشكل سيء لقد قُضي علي . |
-Hayır o sadece siki tutuş.Hepsi bu -Siki tutmuş ? | Open Subtitles | ـ لا ، لقد أخفق قليلاً فقط ، هذا كل ما بالأمر ـ أخفق قليلاً ؟ |
Yani aslında her erkek yeri geldiğinde bir siki ağzına almalı. | Open Subtitles | كل رجل يجب أن يداعب قضيباً في مرحلة ما من حياته |
Böyle bir canavar, yabani elleri ve kendisininkine denk bir siki arzular. | Open Subtitles | المتوحشون مثل هذا يشتهون الأيدي الهائجه. وقضيب على مستواهم. |
Kaltak, kendine iyilik yapıp bu siki tutmuş yerden siktir olup git. | Open Subtitles | ياعاهرة ، عليك ان تتخذي قرارك وتخرجي من هذا المكان التافه |
siki çalismamadan ötürü Jordan Belfort bana bir is ayarladi. | Open Subtitles | جوردان بيلفورت أعطاني عملاً لأني لأني عملت بجد |
siki tuttun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | . ً انتهى امرك , فعلك ذلك صحيح؟ |