"silah için" - Traduction Turc en Arabe

    • لحمل السلاح
        
    • على المسدس
        
    • على سلاح
        
    • للبندقية
        
    • لهذا السلاح
        
    • للمُسدّس الذي
        
    • على اخذى للمسدس
        
    • السلاح الذي
        
    Hatta silah için bir çağrı olabilir. Open Subtitles قد يكون حتى دعوة لحمل السلاح.
    Wo Fat birden geldi ve üstüme atladı silah için boğuşurken silah patladı. Open Subtitles - (ووفات) فاجأني, لقد اندفع ناحيتي, وقد تصارعنا على المسدس, وانطلقت منه الرصاصات..
    Amerikan hükümetinin 2 milyar dolar harcamasını istiyordu, ama yeni bir silah için değil, her Rus vatandaşı için iyi yapılmış iki çift ayakkabı satın almak için. Open Subtitles أراد من الحكومة الأمريكيّة إنفاق ملياري دولار, لكن ليس على سلاح جديد, بل لشراء زوج من الأحذية الجيّدة الصنع لكلّ مواطن روسيّ.
    Evet, haklısın. Bu silah için bir teklif. Open Subtitles نعم ، أنت على حق هذا عرض للبندقية
    Şey, sen bize H kategorisindeki bir silah için ruhsat verene kadar silahlar, ki bunlara kuru sıkılar da dahil olmak üzere... 75cm den kısa olacak ve kayıtlı silah klüp üyeliği olacak ki bu üyelik de 1997 Silah Kanunları'na uygun olacak ve o klüp yetkililerinden biri tarafından imzalanmış olacak aksi taktirde silahları senden zorla almak durumunda kalacağım. Open Subtitles بينما تعطينا الترخيص لهذا السلاح سلاح نارى ، يتضمن مسدس و طلقه فارغه تحت 75 سم و مسجل فى نادى الرمايه
    Geist'ı öldüren silah için bir arama yapmıştınız değil mi? Open Subtitles أنت أجريت تفتيشاً للمُسدّس الذي قتل (غايست)، صحيح؟
    - Oleg. silah için özür dilerim. Open Subtitles انا اسف على اخذى للمسدس
    - O mermiler o silah için fazla büyük. Open Subtitles تلك الرصاصات كبيرةٌ على السلاح الذي بيدك
    silah için sağ ol. Open Subtitles شكراً على المسدس
    silah için kapıştılar. Max silahı nereden bulmuş? Open Subtitles لقد تشاجرا على المسدس
    silah için sağ ol, Yuri. Open Subtitles شكرا على المسدس يا يوري
    - Muhtemelen çalışmayan bir silah için amma çok para. Open Subtitles هذا مال كثير على سلاح لا يستعمل
    Arkadaşım Anubis'in askerlerini durdurabilecek bir silah için neredeyse ölüyordu. Open Subtitles لقد كاد صديقي يموت كي نحصل على سلاح يستطيع إيقاف جنود (أنوبيس)
    - Anlamadım. Geist'ı öldüren silah için bir arama yapmıştınız değil mi? Open Subtitles أنت أجريت تفتيشاً للمُسدّس الذي قتل (غايست)، صحيح؟
    silah için özür dilerim. Open Subtitles - " انا اسف على اخذى للمسدس
    Partide kullanılan silah için buradayım. Open Subtitles أنا هنا بسبب السلاح الذي أستخدم في الحفلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus