| ...silahlı adamın çocuklar gibi zırlaması beni iğrendiriyor." | Open Subtitles | ... أن ترى رجلاً يحمل مسدسين وبندقية ... ... ويبكي كأنه طفل لعين" |
| ...silahlı adamın çocuklar gibi zırlaması beni iğrendiriyor." | Open Subtitles | ... أن ترى رجلاً يحمل مسدسين وبندقية ... ... ويبكي كأنه طفل لعين" |
| Metro'nun kayıtlarından silahlı adamın itirafına ulaştım. | Open Subtitles | عندي لقطات من المترو لإعتراف الرجل المسلح |
| "Ama silahlı adamın ailesi için de dua etmeyi unutmasınlar." Brian? | Open Subtitles | لكن أيضاً تذكروا أن تصلوا لعائلة الرجل المسلح." (برايان)؟ |
| Ve burada silahlı adamın siyah bir minibüsle kaçtığını görüyoruz. | Open Subtitles | وهنا، يمكنك أن ترى أين هرب الرجل المسلّح بالشاحنة السوداء |
| Burada silahlı adamın durup Bay Kane'e ateş ettiğini görebilirsiniz. | Open Subtitles | هنا يمكنك أن ترى الرجل المسلّح يتوقف، ويلتف (ويطلق على السيد (كين |
| Bunu yaparken de yanlışlıkla kahveyi asıl silahlı adamın üzerine döktü. | Open Subtitles | لكن بينما هو عَمِلَ ذلك، ضَربَ قهوته في الرجل المُسلَّحِ الفعليِ، |
| Roz'u kenara itip silahlı adamın üzerine sıcak kahve dökmüş. | Open Subtitles | وبعد ذلك رَمى قهوتَه الحارةَ على الرجل المُسلَّحِ. |