| Kız indikten sonra kahvenin döküldüğünü ve peçeteyi silmek için kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | وبعد أن رحلت أتصور من أنك استخدمت المحارم لمسح القهوة التي سُكبت |
| Çünkü bazı mallar not almak veya boklu götlerini silmek için kullanıyor. | Open Subtitles | لأن حمقاء ما احتاجت ان تكتب رساله او احتاجت لمسح مؤخرتها الكريهه |
| Ve işim bittiğinde bana tişörtünü sundu ayaklarımı silmek için ve nazikçe beni dışarı çıkarttı. | TED | وعندما إنتهيت، عرض علي قميصه لمسح الوحل من أقدامي وبلطف إصطحبني إلى الخارج. |
| Manyetik şeridi silmek için de bir disk sürücüsü kullandım. | Open Subtitles | واستخدم الكمبيوتر لمحو الشريط المغناطيسى |
| Mesajı kaydetmek için ikiye basın. Mesajı silmek için üçe basın. | Open Subtitles | . لحفظ الرسالة ، إضغط إثنان . لمحو الرسالة ، إضغط ثلاثة |
| Çok üzgünken bile, gözyaşlarını silmek için yanındaydım. | Open Subtitles | عندما تكون حزينة أكون موجودة لأمسح دموعها |
| Internet aktiviteni silmek için kullandığın program ve ikincil çöp kutusu olarak kullandığın silme programı gibi. | Open Subtitles | كإستخدامك لبرنامج لإزالة نشاطك على الإنترنت وبرنامج آخر ثانوي ليطمس الملفات المحذوفة |
| Çok sıkıcı biri. Bu birini silmek için yeterli sebep değil mi? | Open Subtitles | انة ممل واعتقد ان هذا سبب كافى لمسح ذاكرة اى شخص؟ |
| "Serendipity." * beklenmedik şeyleri tesadüfen bulma yeteneği O sırıtmayı suratından silmek için beş saniyen var. | Open Subtitles | عندك خمس ثواني لمسح تلك الابتسامة من وجهك |
| Her sabah bana elma getirir, tahtayı silmek için geç vakte kadar kalır ve fazla da sağda solda sürtmez. | Open Subtitles | سيجلب لي تفاحة دائما وسظل حتى متأخرا لمسح السبورة ولا يجب أن يتسكع كثيرا |
| Güvenlik gelmeden önce adını dosyalardan silmek için 10 dakikamız var. | Open Subtitles | لدينا عشر دقائق لمسح اسمك من الفواتير الإضافية قبل أن يأتي رجال الأمن |
| Dökülen kahveyi silmek için tren peçetelerinden birini kullanmışsın. | Open Subtitles | محارم القطار استخدمتها لمسح القهوة المسكوبة |
| Karına ait parmak izlerini silmek için oradaydın, değil mi? | Open Subtitles | أنت كنت هناك لمسح بصمات زوجتك، أليس كذلك؟ |
| Kara Kutu'yu silmek için getirdiğim cihaz var ya? Onu Ari'nin hard discinde kullandım. | Open Subtitles | أتذكرين ذلك العتاد الذي أحضرتهُ لمسح الصندوق الأسود، لقد إستخدمتهُ للتو لنسخ قرصهُ الصلب |
| Sabit sürücüyü silmek için uzaktan bir cihaz kullanmışlar. | Open Subtitles | لقد إستعملوا جهاز تحكم عن بعد لمحو القرص الصلب. |
| Seçim kampanyasında lehinize olmayan çevre politikanızın utanç verici yönlerini silmek için. | Open Subtitles | لمحو كل الاجزاء المحرجة من سجلك التي لا تلائم الحملة الانتخابية |
| Hard diski silmek için gemiye gittiğimizde, çoktan gelmişlerdi. | Open Subtitles | و عندما ذهبنا إلى السفينة لمحو القرص الصلب، كانوا هناك بالفعل. |
| Silahı silmek için kullandığım bez. | Open Subtitles | انّها الخرْقة التي استعملتُها لأمسح المُسدّس |
| Müsaadenizle açıklayayım şifonyeri silmek için cep telefonunuzu kaldırmıştım yanlışlıkla kablosu çıktı. | Open Subtitles | اسمح لي بالشرح. رفعت هاتفك الخلوي لأمسح الخزانة... ومن غير قصد لم ينتهي. |
| Odadan bakterileri silmek için asit kullanman gerek. | Open Subtitles | لإزالة البكتيريا من الحمام يجب أن تستعمل حامض |
| Ben de kurbanın bir ya da iki kere dudaklarının kenarındaki şarabı silmek için mendilini kullandığını düşündüm. | Open Subtitles | لذلك، السبب في استخدام المنديل ليمحو أثر الخمرِ من شفاههِ مرةً أو مرتين |
| Makineyi ilgisiz numaraları silmek için programladın. | Open Subtitles | لقد برمجت الآلة، لحذف تلك الأرقام الغير ذات صلة |
| Sadece dualite zihniyet silmek için yeterince uzun. - Of iyi ve kötü. | Open Subtitles | فقط ما يكفي لمحي العقل المجهز للخير و الشر |
| Tekrar dinlemek için 4'e, silmek için 7'ye, numarayı aramak için 8'e, kaydetmek için 9'a basın. | Open Subtitles | لأعادة الارسال, اضغظ 4. للمسح, اضغط 7 لأعاده السماع, اضغط 8. للحفظ, اضغط 9 |